DOĞAL GIDALAR ile GÜZELLİĞİN İLİŞKİSİ

Prof.Dr.Mustafa NUTKU

“Genç kalmak ve güzel olmak”, bilhassa hanımlar için, büyük bir arzudur. Bu arzuyu taşıyanların büyük çoğunluğunun kendileri bilmese de, insanın yaradılışındaki bu arzunun en mühim sebebi, ebedî gençliğin ve güzelliğin olduğu bir âlemin bu dünya hayatından sonra ikinci ve asıl hayat olarak insanı beklemesi ve o hayatı Verecek Olan’ın, o hayatla ilgili arzuları da dünyaya gönderirken insanın yaradılışına yerleştirmiş olmasıdır.

O; “Vermek istemeseydi, istemek de vermezdi.”

Bu konuda asıl ve en mühim hakikat bu olmakla beraber, dünya hayatı esnasında da bu arzuların bir dereceye kadar tatminine çalışılabilir ve bunun sebeblerine tevessül edilebilir.

Mahiyet itibariyle her şey ilme bağlı olduğundan, bu konudaki ilmî araştırmalarla varılmış bazı sonuçlar olmakta, bu sonuçlar ilmî makalelerle, kongrelerle, konferanslarla, kitaplarla duyurulmaktadır.

Dünyaya gelişinden itibaren insanın yanlış şekilde beslenmesinin sebeb olduğu fiziksel bozukluklardan bahseden “Beslenme ve Fiziksel Bozukluklar” adlı İngilizce bir bilimsel kitabın ilk baskısı 1939 yılında yapılmış ve bunu daha sonraki baskıları takip etmiştir (“Nutrition and Physical Degeneration”, Weston A. Price, First Edition, 1939).

Bu kitap ve emsali diğer kitaplardan ve makalelerden istifade ile hazırladığı ve 1-4 Kasım 2006’da İstanbul’da yapılan “Dünya Adlî Tıp Diş Hekimleri 12. Uluslararası Yüzden ve Kafadan Kimliklendirme (IACI) Kongresi”ne sunduğu tebliğinde Prof.Dr. Ahmet Aydın, rafine gıdalarla beslenenlerde kemik gelişiminin eksik kaldığını, doğal gıdalarla beslenenlerde ise kemik gelişimi ve fiziksel gelişimin iyi olmasının çeşitli neticelerinin yüz güzelliğine tesir ettiğini (yüz hatları, kemerli burun, muntazam olmayan ve sağlıksız dişler, dişlerin öne doğru çıkması, ağzın açık olması, çenenin küçük oluşu, göz bozuklukları, yüzde sarkmalar ve göz altlarında torbaların ve morlukların teşekkülü, dar damak kubbesi sebebiyle sesin iyi çıkmaması, başı öne doğru eğik durmak, vd) örnekler üzerinde fotoğraflarla mukayeseli olarak açıklamaktadır.

Prof.Dr. Ahmet Aydın bahsettiğimiz o bilimsel tebliğinde, insanların küçüklüklerinden itibaren yanlış beslenmelerinden kaynaklanan fiziksel gelişim bozukluklarının meydana gelmemesi için genel olarak, rafine gıdalarla beslenmemesi tavsiyesi yanında; “Güncel Taş Devri Diyeti” adını verdiği bir diyette tahıllar, unlu gıdalar, şeker, tatlılar ve meşrubatı tavsiye etmemekte; baklagiller, süt ve şekerli meyvelerin az yenebileceğini söylemekte; et, balık, tavuk, zeytinyağı, yumurta, az şekerli meyveler, sebzeler, kabuklu kuru yemişler ve süt ürünlerini ise en az yasaklı gıdalar arasında listelemektedir.