9 Haziran 2010 Çarşamba

yanık kıbrıtler

''Baykuşlara geçit yok...'' Böyle diyor Özer Turan. Şiir kitabının ismi ''Bir demet karanfil izi'' Huyumuz kurusun. Hücrelerimizde popülerliğin ayak sesleri her geçen gün fazlalaşmaya başladı. Kitabı çıkaranın ismi önemli; içinde yazılanlar değil... Söyleyen önemli; sö...ylenen değil... Marka önemli; kıyafet değil... Biri adidas giyiyor, diğeri pazar malı... Edebiyat dünyası da bu pazardan nasibini aldı... Geçen gün bir kitap mağazasında kitapları incelerken, içeriye paldır küldür bir genç kız girdi. İş çıkışı koşa koşa soluğu kitapçıda almış belli halinden. Saçlar dağılmış, ellerinde popüler bir dergi, kolunda çantası hızlı adımlarla içerideki yetkiliye, Murathan Mungan'ın bir kitabını sordu. Alacağı kitabın ismini de bilmiyor. Murathan Mungan'ın oyunu, diyor... Yetkili alışık bu tipoloji popülerliğin yanık kibritlerine... Murathan Mungan'ın birden çok oyunu var diyor, çıkarıyor önüne tüm oyun kitaplarını koyuyor... Popülerliğin yanık kibriti olan kız, işte bu kitap diyor! Parasını ödüyor... Ve raflarda tozlanmaya yüz tutmuş, bozuk para ile alabileceği kitaplara bakmadan, gözünü dahi iliştirmeden kitapçıdan hızlı hızlı çıkıyor... Aldığı kitaba oldukça yüklü bir ücret veriyor... Popülerliğin yanık kibriti olan bu kızın kitap okuma alışkanlığı yok, sadece kültür koalalığı yapmak- görünmek amacıyla ismi çok satan bir yazar-şairin kitabını alıyor... Bu yanık kibritler o kadar çok ki, bunlar sayesinde Türk Edebiyatı kısırlaşıyor... En çok satanlar, bestseller, listeler, metaller... Birde benim çoraplarım var... Kokar. Atletlerim var, üstüme giyer giymez ter kokar. Sesler, sular.. Peşi sıra kırlangıçlar... Yine de rahatsız olmam; atletimin ter kokmasından, çoraplarımın leş gibi kokmasından... Çünkü alınteri kokusudur. Edebiyat'da alın teridir... Kargaların saltanatı değil! Roman yazmak, oyun yazmak, şiir yazmak... Bu alınterlerinin hakkını adaletli vermek... Birbuçuk senedir, çok satanlar listesinden inmeyen bir aşk romanımız var. Ne romanmış yahu. Bu romanla birlikte, popülerliğin yanık kibritlerinin çokluğunu da görmüş olduk... Bu kitap yüzbinlerde giderken, halkın soluğundan mürekkebini alan, mazluma yaşam mücadelesi aşılayan, bilgi dolu düşündüren, öykü, roman, şiir, deneme kitaplarımız beşbin satışlarında duruyor... Reklamcılığımız, gösteriş meraklısı olmamız kurusun. Bu yanık kibritlerin içgüdüsel olarak birbirlerine kültürlü görünme hevesleri reklamlardan geçiyor. Parayı veren, düdüğü çalar hesabı... Birkaç yazar-şair dışında (bunlar da 10'u geçmiyor) kitap alıp okumuyoruz. Eğer öyle olsaydı çok satanlar listesi süper lig fikstürü gibi çekişmeli olurdu. Her hafta, her sene aynı isimler. Popülerliğin yanık kibritleri sağolsun! Birde yabancı yazar merakımız var. Kökten kurusun bu yanık kibritler... Kafanızı biraz kitapçılarda raflara soksanız, bu çok satanlar listesinde olan kitapların edebiyatımızın nefesini kestiğini algılarsınız... Sistemin keş esirleri içi yarasa dolmuş kitaplarla var oluşlarını, asilliklerini yitiriyorlar... Kapital sırıtkanlığına duruşum inat somurtmalar... Edebiyatı pazara düşürenlerin sayesinde artık kısırlaşıyoruz. Edebiyat, halkın var oluş musluğudur... Bir şiir, bir roman, bir öykü sisteme uyurgezer kazandırmamalı, tam aksine emperyalist tarihi yargılayacak ilk yürüyüşleri başlatmalı... Emparyalist tarihi yargılayan ama beşbin satışını geçemeyen kitaplarımıza bir yenisi eklendi... ''KIRK ŞİİR ON ŞAİR'' Özer Turan, Ahmet Arık, Döndü Açıkgöz, Fatih Yavuz Çicek, Volkan Bekdemir, Cem Çelik, Nedime Köşgeroğlu, Sevgi Kaya, Atila Öztel, Muzaffer Cura... On şair, kırk şiir ile bir kitapda toplanmış... İmgeler, popülerliğin yanık kibritlerini yıpratacak cinsten... Şiir sürüngenlerini, İstanbul burjuvasinin diktalığını, kahve mudavimlerini bu kitap depremler gibi sarsacak... Şiiri keyif sanatı zannedenlere, iki mısra ile birbirlerine defile yapanlara bu kitap kaktüs gibi gelecek... Hala da yoksulluğu, mazlumculuğu oynayan bu şiir havuzcuları, yazın şezlonglarda güneşlenir, kışın kuş tüyü yataklarında ısınırken farkında olmadan yazdıkları zirzop satırlara da keyifleri yansıyor... İstanbul diktalığının bu faşişt fötr şapkalarına en güzel cevaptır bu kitap...
Koray Demirkılıç

0 yorum:

gönlümden geçenlere bakın

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

bannerımı alırmısınız?


p>”"

gönlümden geçenler

gönlümden geçenler