29 Kasım 2007 Perşembe

nette gezerken rastladım

knitting örgü

nette gezerken rastladım

nette gezerken rastladım

knitting örgü

knitting örgü

28 Kasım 2007 Çarşamba

sorun

Selam;
sitemde sorun var onunla uğraşıyorum...
kusura bakmayın hepinize döneceğim...
kendinize iyi bakın...
beni yalnız bırakmayıp sitemi ziyaret ettiğiniz için teşekkürler..

25 Kasım 2007 Pazar

sarı burma sivas yöresine ait

Bu tarif için Ülker Hanım'a sonsuz teşekkürler...

SARI BURMA

MALZEMESİ

1paketsana

1bardakyogurt

1paket kabartmatozu

1tatlı kaşığı lımon suyu

1kaşıksırke

2yumurta

YAPILIŞI

Bütün malzemeler karıştırılır yoğurulur,ceviz büyüklügünde yumak alınır tek

tek açılır,bir yere serilir.

Tepsi yağlanır,yufka yayılır,yağlanır. Ceviz tarçın arzuya göre konur .

Tekrar yufkalar aynı işlemi görür.

Fırında kızartılır.

Çıkınca soguk şurup dökülür.

Afiyet olsun

PORSELEN DEMLİK 5 etkinliğine sarı burma ile katıldım. yeni tatlar blogcu arkadasıma kolaylıklar diliyorum..

elveda

Elveda! Gülüm Sen demedin ama Ben diyorum sana Gidiyorum artık gülüm Gönlünden değil; dünyadan Göç ediyorum fani dünyadan Sakın unutma seni silmem asla… Yüreğimden, aklımdan Yürek çürür, toprak olur, Aklım çürür, taş olur, Ama sakın unutma gülüm Toprak olsam da seni unutmam asla…

sen

nette gezerken buldum

nette gezerken buldum

24 Kasım 2007 Cumartesi

knitting women örgü

nette dolaşırken rastladım

şal

ÖGRETMENLER GÜNÜ

TÜM ULUSUMUZUN VE BLOGCU ARKADAŞLARIMIN ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN.

23 Kasım 2007 Cuma

şal netten

knitting örgü

nette gezerken buldum

nette gezerken buldum

nette gezerken buldum

nette gezerken buldum

knitting örgü

nette gezerken buldum

21 Kasım 2007 Çarşamba

komşudan

arkadaşlar komşumuz çiçekçilik yapıyor bu canlı bir çiçek özel üretim ama yapma gibi duruyor

lifim

18 Kasım 2007 Pazar

iğne oyası

boyun atkım

Yaktı Beni Gözlerin

Hiç ben beni bu kadar Yalnız hissetmemiştim Başkasının yüzünden Dirilip ölmemiştim Gözün aydın sayende Ölüyorum bil bende Kurtuluşum yok artık Gelsen de gelmesen de Öğle bir dert buldumki An bile güldürmuyor Hasretin yüreğimi Yakıyor öldürmuyor Canım yanıyor canım Vursan da vurmasan da Düştüm kalkamıyorum Tutsan da tutmasan da Yaşayıp azabını Demek ki çekecektim Sevmenin gazabını Ben nerden bilecektim Yaktı beni gözlerin Bilsen de bilmesen de Bitti seven yüreğim Sevsen de sevmesen de

yaktı bu gece

Yanıyor yüreğim acım canımda Arıyor gözlerim yoksun yanımda Kumunu kavuran çöl sıcağında Hasretin içimi yaktı bu gece Odam kapkaranlık tan ağarmıyor Aşkbağım kurumuş sevdam yağmıyor Kurağında kaldım kalbim ağlıyor Gözyaşım sel oldu aktı bu gece Pencerem perdesiz yatağım sensiz Geçer gençlik çağım geçer nedensin Garibin biriyim kimsiz kimsesiz Yokluğun hanemi yıktı bu gece Kapanıp kalmışım damın darında Zevk sefanın değil derdin barında Gel gör beni gel gör harın harında Ateşim beynime çıktı bu gece Figanım kaybolur kendi arşımda El gelip oynuyor sanki karşımda Sensizliğim beni gönül çarşımda Şarabın peşine taktı bu gece Sardı sürüklüyor kederin seli Ayazladı beni sevdanın yeli Uzanıp tutmuyor aşkımın eli Kılıcım kalkanım düştü bu gece Kadehler misali doldum boşaldım Bir iki demeden aldımda aldım Yanımda ne varsa hep sensin sandım Hayalim boyumu aştı bu gece...

yalann

Olmuyor sabahlar sensiz be gülüm Kan ağlayan gözüm sendeki özüm Yıkıldı bu dünyam görmez ki gözüm Sendeki aşkta da yalanı buldum Yaralı kalbimde suskundur gözler Sensiz yaşamayı istemez özler Yürekte kanayan yaralar sızlar Hani nerde kaldı verdiğin sözler Uzayan gecenin gelmez sabahı Çektiğim sevdanın olmaz günahı O kalbimi yakan zalimin ahtı Tertemiz duygumda arar günahı Yıkılan dünyamda bulunmaz dostlar Sevgiye hasrettir bütün baharlar Kurt postuna girip gizlenen yüzler Kıymetsiz bir aşkı nasılda gizler bu yüreğin yanar dağlarda Seni satanlar yaşamaz orda Yaralı yüreğin kalsa da darda Aşkı satanlarla yaşanmaz bur da

yalan3

Yalan peki ne yalan Sevmek mi, yaşamak mı? Hep isyanlarda Sığındığımız yalan Sevdim yalan mıydı? Bittiği zaman mı yalan Nedir yalan olan şeyler Biten şeyler mi yalan Yalan kandırmaktır Öldüğün zaman, Yaşamak değildir yalan Sevdiğim zaman sevmişimdir Bittiği zaman değildir yalan Yalan kandırmaktır Ne sevdiğim yalan Ne yaşadığım yalan.

yalan2

Yalan. Aklımdan çıkmayan o gözlerin, Bana söylediğin bütün sözlerin, Yarım kalan yeminlerin, Hepsi yalan. Ağlamıştın ayrılmam diye, Bıraktığın ayrılıktan bir hediye, İnanmıyorum artık aşka sevgiye, Ne söylersen söyle, Yalan. Sana yazdığım bütün şiirler, Bana bakan o siyah gözler, Şimdi titreyen bu eller, Senden bana kalan, Koskoca bir yalan.

yalan 1

Seni özlemediğim Sevmediğim yalan Sen, her gece Kömür karası Saçlarının göklerinden Çılgın bir yağmur gibi Yağıyorsun üstüme Ve her nefeste Çoğalıyorsun içimde Dizlerim titriyor Yokluğun aklıma gelince Kangren olmuş artık sevdan Her yanım kanıyor Yara bere içinde Telefonun çalmasını bekliyorum Aramayacağını bile, bile Uyumak zor Uyanmak kolay oluyor Sensiz tüm sabahlara Baktığım aynalarda Seni görüyorum Gülüşün geliyor aklıma Ve her sabah Bin kez yeniden ölüyorum Meğer hiçbir şey Çare değilmiş yokluğuna Oysa kaç pranga eskittim, Deli sevdamı zincirlediğim Kaç kere yemin ettim, Seni unutmak adına.

yalan dünya

Öyle bir yerdeyim ki sevgilim kendimi ölüme teslim edecek kadar, öyle duruma geldi ki bedenim isyan edecek kadar, bu soğuk yağmurlu havada dışarı çıkıp bulutların isyanına eslik etmek istiyorum, bulutların derdi başka, benim derdim başka, ortak noktamız o herkesi ıslatıyor, ben ise gözlerimi. Öyle bir yerdeyim ki hayati anlatacak, her şeyi haykıracak, bir taraftan aşık olduğumu, bir taraftan isyan ettiğimi kaderime, bazen düşünüyorum da aslında her şeyin yalan olduğunu, insanların, gülün, sevmenin yalan olduğunu, düşündüğümüz her şeyin aslında bir hayal olduğunu, ve daha sonra hayalin gerçek veya yalan olduğunu beklediğimiz, iste biz bu yalanlara eslik etmek için varız dünyada, insanlar acımasız, nankör, ve soğuk olduğunu, sevmenin çoğu insan tarafından alçaldığını, kullanıldığını, güllerin gerçek sahiplerine verilmemesi ve solması, iste biz bunlar için varız bunları görmek için, nice acılar çektim bugüne kadar taraflı, tarafsız, kaç geceler uykumda kıvrandım uyandım, o tuhaf bir hırstı duymaktan korkardım, ben hayati şiirlerim gibi sevdim, ama hayat bana yalan söyledi, ( Şiirler yalan söylemez ) hani derler ya sevgilim benim sadık yarim kara topraktır, iste bende öyle bir yerdeyim ki sevgilim sana oradan yazıyorum, burada geçtiğim bir sınav var iyi, kotu, burada verdiğim hesap var Allah için yaptıklarıma dahil, ve bekliyorum gülüm sınavdan geçeceğimi değil, ardımdan gelecekleri, işte böyle gülüm, hayat denildiği gibi yalan ve öyle kalacak, ve şu anda öyle bir yerdeyim ki, neyin doğru, neyin yanlış, neyin iyi, neyin kotu, neyi sevip, neyi sevemeyeceğimi, ve en önemlisi neyin HAK neyin HARAM olduğunu öğrenmeye geldim gülüm ...!!!

14 Kasım 2007 Çarşamba

ŞEHİTLERİMİZİN AZİZ ANISINA...

Karanlık gecede kara sudan zap suyuna giden yol, Dolunay azaplığında vatanımın, Ay örgüsü saçlarına vurgun düşmüşüm, Alın yazımıza vatan ve bayrak, şehitlik yazılmış En güzel türküyü kurşun söyler özüme, Ola ki Tendürek ağıdı Cudi, Havar türkülerinde, Muhabbeti bulurum bir zaman, Şahadetse aslanların savaşında, Ölümsüzlük, şehitlik, bayrak hilalinde, Can veren, kan veren yiğitler, Yar gönlümüze düşende, çıktık dağların başına Karanlık gecede el uzattık hilale, Vurgun yedik seher rüzgarında, Gurbet türküleriyle selam ettik yar diyarına, Savaş türkülerinde kendimizi bulduk, Vatan türküsüyle huy eyledik her zaman Kürşat baskınlarında şahadetime destur verilirken, Tekbir-i ilahi ki bayrağımdaki iman, Yıldız yüceliğinde vatan olası gönül, Neylerim, neylerim sensiz acep? Seninle gezerim Şavşat’ı, Kars’ı, Seninle inerim Bingöl’den Van’a, Muş’tan el ederim Adıyaman’a, Ben deli sevdalar yaşar uykusu geçerken, Keleş sesinde yas tutarım, Ölen şehitlerin ardından, Mimarisi olduğum Anadolu’yu gezerken, Nasibim bir kurşun olup da, düşersem toprağa, Eğer, eğer toprak bana asmışsa bağrını, Damla damla düşüyorsa toprağa kan, Bayraklara sarılıyorsa tabutlar, Analar, analar ağlıyorsa yitik erlerinin ardı sıra, Gelinler, gelinler yas tutuyorsa yiğit erlerinin ardından Ki Türk devleti öksüz kalacaksa eğer, Koyuver şahin misali saldırsın İbrahim’in delilerini, Mehmetçesine, çakal sürüsüne, Ay gökte kaldıkça, Ulu kocaların, ak sakalların duası Üstüne olsun

asad'ın öyküsü

Faslı genç kızın babası bir iplik eğiricisi idi . İşleri iyi gittiğinden Akdeniz yolcuğuna çıkarken kızını da yanında götürmüştü . İplikleri satmak istiyordu , kızına da kendisine iyi bir koca olabilecek bir koca aramasını söylemişti . Ancak Mısır yakınlarında çıkan bir fırtına geminin batmasına neden oldu , baba öldü , kız ise karaya savruldu . Perişan ve bitkin , önceki hayalini hayal meyal hatırlar bir halde kumların üzerinde yürüdü , ta ki dokumacı bir aile ile karşılana dek . Onu aralarına alıp kumaş dokumayı öğrettiler . Nihayet mutlu olmuştu . Ancak bir kaç yıl sonra Doğu’dan İstanbul’a doğru yol alan köle tacirleri onu kıyıda yakalayıp köle pazarına götürdüler . Gemilere direkler yapan bir adam işinde kendisine yardım edecek köleler satın almak için pazara gitmişti , kızı fark ettiğinde acıyıp onu satın aldı ve karısına hizmet etmesi için eve götürdü . Ancak korsanlar yatırım yaptığı yük gemisini çalınca , adam başka köle alamadı . Kız , adam ve eşi tüm direkleri kendi kendilerine yapmak zorundaydılar . Kız dürüstçe ve çok çalışıyordu . Adam kızın çok yetenekli olduğunu düşündüğü için en sonunda ona özgürlüğünü bağışlayıp iş ortağı yaptı . Bu , kızın çok hoşuna gitmişti . Bir gün adam , ondan yaptıkları direkleri Cava’ ya götürürken eşlik etmesini istedi . Kız kabul etti , ancak gemi Çin kıyılarının açıklarında tayfuna yakalandı . Kız yine garip bir kıyıdaydı ve yine kaderine lanet ediyordu . “ Neden hep bu kötü şeyler benim başıma geliyor ? “ diye soruyordu . Hiç cevap yoktu . Kumların üzerinden kalkıp kıyıdan içerilere doğru yürümeye başladı . Çin’ de , yabancı bir kadının ortaya çıkıp imparator için bir çadır yapacağına dair bir efsane vardı . Hiç kimse nasıl çadır yapılacağını bilmediği için, bütün halk ve birbirini izleyen tüm imparatorlar bu kehanetin sonucunu merak ediyorlardı . İmparator , tüm yabancı kadınları saraya getirmeleri için her şehre yılda bir kez ajanlarını gönderiyordu . Sırası gelince kazazede kız da imparatorun huzuruna çıktı , imparator bir tercüman aracılığıyla ona çadır yapıp yapamayacağını sordu . “ Sanırım yapabilirim “ dedi kız . Bir ip istedi ancak Çinlilerde ip yoktu . Bunun üzerine bir iplik eğiricisinin kızı olduğunu hatırlayarak ipek isteyip iplik eğirdi . Kalın bez istedi , ancak Çinlilerde kalın bez yoktu , bu yüzden dokumacıların arasında geçen hayatını hatırlayarak çadır için kullanılan türden bir bez dokudu . Çadır direği istedi , ancak Çinlilerde hiç yoktu , bu yüzden direk yapan adamdan öğrendiklerini hatırlayarak çadır direkleri yaptı . Bütün herşeyi hazırladığında , hayatı boyunca görmüş olduğu tüm çadırları elinden geldiğince hatırlamaya çalıştı . En sonunda çadır yaptı . Buna hayran kalan ve eski kehanetin gerçekleşmesinden çok etkilenen imparator , kızın tüm dileklerini yerine getirdi . Kız yakışıklı bir prensle evlendi, çocukları ile birlikte Çin’ de kaldı ve mutlu bir yaşam sürdü . Yaşadığı şeyler o anda berbat görünmüş olsa bile , sonuçta mutluluğunu bunlara borçlu olduğunu anlamıştı ...

anneme mektup

Senden bir şey isteyebilir miyim anne? Biliyorum.Çoksey istiyorum.Belki de çok mızmızım. Ama ben artık sikildim anne...Artık uykum geldi.Oynamak istemiyorum bu oyunu daha fazla. Korkuyorum artık anne...Bu koca koca binalar beni korkutuyor. Her sabah kahvaltımı yaparken izlediğim savaş haberleri beni korkutuyor. Arabalardan korkuyorum anne...Kamyonlardan,otobüslerden.... Korna sesleri,motor gürültüleri beni korkutuyor.Çikardiklari dumanlar boğazımı yakıyor. Gözlerimi kapatıp kulaklarımı tıkamak istiyorum anne.Duymamak,görmemek,düşünmemek istiyorum. Tüm bu kalabalığın koşuşturması beni telaşlandırıyor anne. Hepsinin gözleri donuklaşmış...Hepsi bomboş.Kendimi çok yalnız hissediyorum. Bundan sonra karanlık,gri sokaklarda yürümek istemiyorum anne... Acele etmekten bıktım artık.Kol saatimi kırsam bana kızar misin? Hep birilerini ve gelecek olan bir zamanı beklemek beni daha fazla heyecanlandırmıyor. Hersey çok hızlı anne...Ben günümü doya doya yasamak istiyorum. Günesin doğusunu,agaçlarin arasındaki sabah sisini ve çiçeklerin yeşil yapraklarındaki bembeyaz şebnemleri görmek istiyorum.... İnsanların bağırıp çagirmalari,suratlarını asmaları beni ürkütüyor anne. Sen beni kötülüklerden koruyabilir misin? Kendimi çok güçsüz hissediyorum. Ben uyuyana kadar yanımda kalır misin anne? Elimi tutar misin? Hayır hayır... Vazgeçtim. Beni uyuduktan sonra da bırakma anne...Başımı gögsüne yaslayip günesli bir güne uyanmak istiyorum. Masmavi bir gökyüzünde uçan kuşları izlemek,yemyeşil tepelerde uçurtma uçurmak istiyorum. Sıcak bir günün aksamının o tatlı turunculuğunu izlemek istiyorum anne... Sonra Çobanyildizi’nin bana o ilk gözkirpisini görmek istiyorum. Ve geceyi de yasamak istiyorum anne... Yıldızların altında,denizin kıyısına oturup yalnız başıma dalgaları dinlemek istiyorum. Aydede’nin doğusunu görmek istiyorum anne.Önce onun büyülü halesine bakmak, sonra da ağlamak istiyorum. Ve mehtabına dalıp,saatlerce öyle kalmak..... Artık koşuşturmaktan sıkıldım. Ben, yemyeşil ormanın ortasındaki şirin evimde söminenin başında oturmak istiyorum... Ben; huzurlu ve dingin bir yasam istiyorum... Ama bu imkansız... Öyle değil mi anne?...

13 Kasım 2007 Salı

türk aile kültürü

KAYNANA ÇAYDANLIK GİBİDİR, FOKUR, FOKUR KAYNAR, GELİN, DEMLİK GİBİDİR, SİNSİ, SİNSİ DEMLENİR. OĞLAN, BARDAK GİBİDİR, BİR GELİN DOLDURUR, BİR DE KAYNANA… GÖRÜMCE, ÇAY KAŞIĞI GİBİDİR, ARADA BİR GELİR, ORTALIĞI KARIŞTIRIR. ÇOCUK ŞEKER GİBİDİR, ORTALIĞI TATLANDIRIR. KAYINPEDER DE ÇAY TABAĞI GİBİDİR, OKKALICA OTURUR.

mucizevi ardıç yağı

Sifali bitkilerin bazilari ucucu yag adi verilen ve etki gucu
oldukca yuksek yaglar ihtiva ederler.
Ardic yagi, kekik yagi, gul yagi gibi.
Bu yaglar, cok miktarda bitkinin islenmesiyle az miktarda elde edilirler.
Oldukca yogun bir icerige sahip bu yaglari mutlaka d
ozajina uygun kullanmak gerekir.
Onlardan biri de ardic yagi.
Pek cok insanin daha once adini bile duymadigi,
ama kullanip etkisini gordukten sonra,
vazgecilmezi haline gelen ardic yagi,
bir cok insanin hayatinda kucumsenemeyecek degisikliklere yol acti.
Onlarin hayatini cok olumlu etkiledi.
Pek cok insana sifa kaynagi oldu.
Onu taniyip kullandiginizda, gercekten de ne kadar mucizevi
bir yag oldugunu sizin de onaylayacaginiza eminim.
Simdiye kadar pek cok bitkiyi tavsiye ederken,
uzun sureli kullanimin sart oldugunu belirttik.
Ama ardic yagini uzun sureli kullanamiyoruz.
4-6 haftalik bir kullanimdan sonra mutlaka birkac haftalik
bir ara vermek gerekiyor.
Ardic yagi bobrek hastalarinda ve hamilelerde kullanilmaz.
Dahilen alimlarda kesinlikle belirtilen miktarin uzerine cikilmaz.
Haricen kullanimlarda ise sure ve doz kisitlamasi soz konusu degil.
Bakin ardic yagi hangi hastaliklarda bize yardimci oluyor:
KANİ TEMİZLER…
Ardic yagi kani temizler, kandaki zehirli maddeleri disari atar.
Kan yoluyla olusan hastaliklara da engel olur.
Ayrica kansizliga iyi gelir.vucuttaki toksinleri temizledigi, iltihaplari soktugu,
tikanikliklari acip temizledigi icin arindirici bitkisel kurlerde yer almaktadir.
GRİP ARTİK SORUN DEGİL…
Hic unutmam, bundan 5-6 yil kadar once misafirlerim vardi ve
onlardan bir tanesi oldukca rahatsiz gorunuyordu.
Arkadasimin bu hasta hali beni rahatsiz etti.
Konusurken aile boyu griplerinin cok agir gectigini, en az 10 igne kullanmadan
kendilerine gelemediklerini anlatti.
Hemen orada ona , ardic yagi damlatilmis bir kesme seker ikram ettim.
Arkadasim etkisini hissetmis olacak, giderken bana ardic yagiyla ilgili
sorular sormaya basladi.
Sonra ardic yagi temin edip kullanmis ve hastaligini kolayca tedavi etmeyi basarmis.
O gunden sonra ne zaman karsilassak, ardic yagi sayesinde ignelerden
kurtuldugunu soyler, kendisini ardic yagiyla tanistirdigim icin tesekkur eder.
Ardic yaginin grip ve soguk alginligindaki etkisi gercekten de denemeye deger.
Hele bir de soguk alginligina yatkinsaniz, gripleriniz cok agir geciyorsa,
ne kullanirsaniz kullanin fayda vermiyorsa
en kisa zamanda onunla tanismalisiniz.
Onu kullanip, etkisini gordugunuzde bana hak vereceginize eminim.
Bugune kadar pek cok insan onunla sifayi yakaladi,
ona alisti, onu evinin bir numarali ilaci yapti.
Ailemizde de en sik basvurdugumuz ilaclardan birisidir ARDİC YAGİ.
Vucudumuzda azicik bir kirginlik hissettigimizde,
hemen ardic yagi kullanmaya baslariz.
Onunla grip cogu zaman baslayamadan biter.
Bazen de baslar, ama etrafimizdaki insanlardan cok daha kisa surede
ve hafif atlatiriz. Ustelik hicbir kimyasal ilac kullanmadan.
Ardic yagini dozajini dusurerek cocuklarimiza da veriyoruz.
Kisa surede etkisini goruyor, antibiyotiklere muhtac olmamanin
huzurunu yasiyoruz.
ARDİC YAGİ ayrica vucut atesini de dusuruyor, soguk alginliginda
cok ihtiyac duydugumuz terlemeyi saglayarak,
vucuttan toksin atilmasini temin ediyor.
SİNUZİTE ARDİC YAGİ…
Sinuzit zor bir hastaliktir. Ozellikle de kis aylarinda.
Sinuzit sogugu hic sevmez ve en ufak bir usutmede kendini gosterir.
Burun tikanikligiyla birlikte gorulen bas agrilari dayanilmaz olabilir.
Tikanik burnunuzu acmayi cogu zaman basaramazsiniz.
İste bu durumda ARDİC YAGİ buyuk yardimci.
Burundan teneffus edildiginde tikali burnu aciyor, sinusleri bosaltiyor,
iltihabi sokuyor. Sinuslerin bosalmasiyla buyuk rahatlama saglandigi gibi,
buna bagli bas agrilari da sona eriyor.
Sinuzit tedavisinde ardic yagi burundan teneffus edilerek uygulanir.
Bunun yaninda dahilen almak da, iltihap sokulmesine yardim edeceginden etkiyi artirir.
ROMATİZMA, ARTRİT VE GUTTA…
Bu uc hastalikta ardic yagi vucuttaki fazla suyu atarak,
rahatlamaya sebep olur.
Eklem ve kas agrilarini yatistirir, hareket kabiliyetini artirir.
Dahilen kullanimin yani sira, agrili bolgelere zeytinyagiyla 1/10 oraninda karistirilarak
masaj yapilmasi buyuk fayda saglar.
Ardic yagiyla yapilan masajlar carpma, burkulma, ezilme gibi durumlarda da etkilidir.
SELULİT PROBLEMİNİZ Mİ VAR…
Bitkisel yaglar kullanilarak tedavi yapilan aromaterapide,
ardic yagi selulitte basariyla kullanilmaktadir.
Sizler de eger selulitlerinizden kurtulmak istiyorsaniz,
ardic yagiyla duzenli masajlar yapabilirsiniz.
OKSURUK, BRONSİT, ANJİN VE BOGAZ İLTİHABİNDA…
Butun bu hastaliklarda ardic yagi kisa surede etkisini gosterir,
buyuk rahatlama saglar.
Dozajina dikkat etmek ve uzun sure kullanmamak sartiyla
cocuklariniza da rahatlikla ardic yagi verebilirsiniz.
Ayrica inatci oksuruklerde ardic meyvesinin kaynatilmasiyla yada
kaynayan suya biraz ardic yagi katilmasiyla uygulanacak buhar teneffusunun de
cok faydali oldugunu, kendi deneyimlerime dayanarak belirtmek istiyorum.
İDRAR SOKTURUCU…
Ardic yagi idrar sokturucu ozelligiyle bilinir.
O, idrar soktururken, vucutta birikmis olan suyu da atar.
Hastalik sonrasi nekahet doneminin kolay atlatilmasini saglar.
ADET SANCİLARİNA FAYDALİ…
Ardic yagi adet sancilarini dindirir.
Adet sokturur. Rahimdeki iltihaplari temizler,
beyaz akintilara da iyi gelir.
SEKER HASTASİYSANİZ…
Seker hastalari da zaman zaman ardic yagindan faydalanabilirler.
Ardic yagi pankreasi olumlu etkiler.
Kandaki seker miktarini dusurur.
Bedende genel bir iyilesme saglar.
Seker hastasi bir yakinimiz var.
Seker hastaligiyla alakali mi bilinmiyor ama,
vucudunun cesitli yerlerinde yara benzeri olusumlar meydana geliyormus.
Doktorlar bunun ne sebebini, ne de caresini bulabilmisler. İnanamayacaksiniz
ama bu rahatsizliga ardic yagi care oldu.
Tavsiyemiz uzerine ardic yagi kullanmaya basladi.
Bize bildirdigine gore, ardic yagi kullandiginda yaralar kayboluyor,
biraktiginda ise tekrar cikiyormus. Sebebi ve caresi bilinmeyen bir hastalikta,
elde edilen bu etki, sizce de ardic yaginin buyuk bir basarisi degil mi?
HAZİMSİZLİK VE GAZ PROBLEMİNE…
Ardic yagi sindirimi uyarir, hazmi kolaylastirir, mide ve bagirsak gazlarini
izale eder. Ardic yagini kullanan bir cok kisiden gaz problemlerine care oldugunu
bizzat isittim.
Midesinde surekli sislik, dolgunluk hissedenlere de ardic yagi faydali olacaktir.
Ardic yagi ayrica agiz kokusunu da, izale eder.
MESANE İLTİHAPLARİNDA…
Ardic yagi bobrek rahatsizliklarinda kullanilmaz, ama soz konusu olan
mesane ve idrar yollari enfeksiyonuysa cok iyi bir antiseptiktir.
İdrar yollarini temizler, iltihabi soker atar.
CİLT HASTALİKLARİNİZA CARE OLABİLİR…
Antiseptik oldugu icin haricen kullanimla bir cok deri hastaliginda faydasi gorulecektir.
Kasinti, egzama mantar hatta sedef benzeri rahatsizliklar icin onu deneyebilirsiniz.
KULLANİM SEKİLLERİ
1- DAHİLEN:
Kesme seker uzerine 5-6 damla ardic yagi damlatilip,
dil uzerine konularak yavas yavas emilir.
Ya da ayni miktardaki ardic yagi
az bir su uzerine damlatilarak icilir. ( gunde 3 defa)
2- BURUNDAN:
2 kucuk pamuga 4-5 damla damlatilir ve 2 burun deligine konulur.
Nefes alirken pamuktan suzulen hava 15-20 dakika teneffus edilir.
Gunde bir veya iki defa yapilabilir.
3- HARİCEN: Romatizmal hastaliklarda, agriyan yerlere zeytinyagiyla
1/10 oraninda karistirilarak elde edilen karisim ilgili bolgeye surulerek masaj yapilir.
Cilt hastaliklarinda ve selulitte ise dogrudan kullanilir.

12 Kasım 2007 Pazartesi

ATATÜRKÜN YALOVADAKİ YÜRÜYEN KÖŞKÜ

11 Kasım 2007 Pazar

DOST

DOST dost sevilecekbiri olmadığı zamanlarda bilesenisevmeli sarılacak biri olmadığın zamanlarda bilesarılmalı... dayanılmaz olduğun zamanlarda bile sana dayanmalı... dost dediğin fanatık olmalı,ve ağladdğında senınle olmalı... ama hepsinden daha çok dost matematıksel olmalı... sevınci çarparak üzüntüye bölmeli... geçmişi çıkarmak kalbimin derinliklerınde ihtiyacı hesesplamalı.. ve her zaman bütün parçalardan da büyük olmalı.. iş bitince seni bir tarafa atmamalı.

9 Kasım 2007 Cuma

ATAMIZI 69YIL ÖNCE KAYBETMENİN ÜZÜNTÜSÜNÜ YAŞIYORUZ YARIN 69 YILI OLACAK

knitting örgü

gönlümden geçenlere bakın

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

bannerımı alırmısınız?


p>”"

gönlümden geçenler

gönlümden geçenler