2 Mayıs 2011 Pazartesi

Tüccarın yaptığı hileyi anlar. Kervan Bağdat’a girmek üzereyken, kervanı oğlu ve güvendiği bir kişiye emanet eder, - Siz beni Bağdat'ta bekleyin, der. İyi bir Arap atı alıp dört nala İstanbul'a dönmek için yola koyulur. Yolda, bu adam bu parayı hemen öyle vermez, diye düşünüp bir plan kurar. İstanbul'daki dostlarından plan için yardım ister. Ertesi gün tüccarın dükkanına iki kadın gelir. Tüccara, - Sorup soruşturduk bu civarda en dürüst, en güvenilir kişi sizmişsiniz. Biz Hicaza gideceğiz. Size bu iki çantayı emanet etmek istiyoruz, derler. Çantaları açıp tüccara gösterirler. Çantaların için inci, altın, pırlanta, envayi çeşit müccevher... - Olur da gelemezsek bunlar size helali hoş olsun. Bize bir dua okutur, belki bir hayrat yaptırırsın, derler. Bunları duyan tüccar sevinçten uçar. Kadınlara hürmet, ziyafet... Bu sırada kervancı içeri girer, Bunu gören tüccar daha kervancı lafa başlamadan, - Yahu hoşgeldin. Bizim hesapta bir yanlışlık olmuş, paralarını ayırdım. Çocuklara da tenbihledim, eğer ölürsem kervancının parasının mutlaka verin. Ben kul hakkı yemem kardeşim, der ve Parayı hemen verir. Bu sırada kadınlar, - Biz bu sene gitmekten vazgeçtik. Kısmetse seneye !, deyip dükkandan çıkarlar. Oyuna geldiğini anlayan tüccar, kervancının peşinden koşup, - Hani sen Mısır'a gidecektin, yaktın beni! diye bağırır. Atına binen kervancı, - Yanlış hesap adamı Bağdat'tan döndürür der ve yoluna gider. --

0 yorum:

gönlümden geçenlere bakın

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

bannerımı alırmısınız?


p>”"

gönlümden geçenler

gönlümden geçenler