23 Ocak 2010 Cumartesi
21 Ocak 2010 Perşembe
Panço Modeli
Gönderen belguzaranne zaman: 18:24Arkadaşlar,bayanın kanepe örtüsüymüş.Ortasından delik açmışlar,tığ ile çevirip,şiş ile boğaz örüp,pançoya çevirmişler.Değişik ve güzel bir fikir,Büyüyen çocuğunuzun,bebişinizin güzel battaniyelerini siz de böyle değerlendirebilirsiniz.Adrese gitmek için tıklayınız
Mimlendiiim
Gönderen belguzaranne zaman: 17:11Ahsen arkadaşım benı mımlemiş teşekkür edıyorum,bende aşagıdakı arkadaşları mımlıyorum
blogu ne zaman açtınız ?- cevap.1
- soru.2
- cevap2
- soru 3
- cevap 3
- soru4
- cevap4
- soru 5
- cevap5
- soru 6
- cevap:6
- soru 7
- cevap 7
- soru 8
- cevap 8
- soru9
- cevap9
- soru:10
- cevap.10
- soru.11
- cevap 11
- soru 12
- cevap:12
- soru13
- cevap13
- soru14
- cevap14
- soru:15
- cevap15
- asımelek
- beycanınsandığı
- bırdemlıksohbet
- cafemıs
- dantelce
- bulbülun yerı
- dunya turum
- ekol-ice
- emıne moda
- funda 2008
- gelıncığın dunyası
18 Ocak 2010 Pazartesi
15 Ocak 2010 Cuma
Kabak mücver KAÇ KİŞİLİK: 1 HAZIRLAMA SÜRESİ: 15 dk PİŞME SÜRESİ: 10 dk
Malzemeler:
Hazırlanışı: * Kabakları temizleyip iri iri rendeleyip fazla suyunu sıkın. Yumurta akını ayrı bir kapta kar halinde çırpın. Dereotunu ve taze soğanları yıkayıp kıyın. * Unu bir kaba alıp kaşarpeyniri, tuz ve karabiberle harmanlayın. Dereotu, taze soğan ve kabağı ekleyip karıştırın. Yumurta akını azar azar ilave ederek yedirin. Düzgün bir karışım elde edinceye kadar karıştırın. * Kızartmak için sıvıyağı tavada kızdırıp kabaklı karışımdan kaşık kaşık alarak ilave edin. İki tarafı da kızarınca kâğıt havlu üzerine alıp fazla yağını çektirin. Sıcak olarak servis yapın. |
12 Ocak 2010 Salı
karabıdıklım arkadaşımın blogunda çok beğendım yayınlamak ıstedınm teşekkürederım karbıdıklım
Gönderen belguzaranne zaman: 16:53Erkeğin ağzından laf böyle alınır..
Kadin: Ben ölürsem ne yaparsin?
Tekrar evlenir misin? Adam : Hayir. Kesinlikle hayir !! Kadin: Neden?? Evli olmak hosuna gitmiyor mu!!?? Adam : öyle demek istemedim. Tabi ki gidiyor. Kadin: O zaman neden tekrar evlenmezsin ki?? Adam : Tamam. Tamam. Evlenirim. Kadin: (yüzünde üzgün kirgin bir ifadeyle)Evlenirsin.. Adam : (ne diyecegini bilemez ve azicik kizgin bir iç çeker) Kadin: Onunla bizim yatagimizda mi yatarsin? Adam : Başka nerde yatilabilir ki? Kadin: Benim resimlerimi kaldirip yerlerine
onun resimlerini koyar misin?? Adam : Sanirim bu yapilacak en uygun sey olur. Kadin: O zaman onun benim ayakkabi koleksiyonumdan Ayakkabilar giymesine de izin verirsin....?? Adam : Hayir onun ayaklari 37 numara...gelı bolu17 blogspotve ekolmany arkadalarım dostluk fermanı ıle ödullendımışler çok teşekkür edıyorum bende aşağıda adları yzaıı oln ve tum arkadaşalr
Gönderen belguzaranne zaman: 14:151-sabay6.blogcu.com 2 htttp://zehra1974 blogcu.com 3 http.//emınenındantelorgulerı.blogcu 4-wwwyasemınlerım.blogcu.com 5 http:wwwdıdolı82.blogcu.com 6 http.//yunchun-mıracle.blogspot 1 ve tum arkadalarım gıtsın
10 Ocak 2010 Pazar
DOSTLUK FERMANI
Gönderen belguzaranne zaman: 12:03CAFEMİS beni dostluk fermanı ile ödüllendirdi, teşekkür ediyor bende 10 arkadaşıma gönderiyorum
- yasemınlerım blogspot.com
- http://cimcime26blogcu.com
- mıne akbaş
- mıkrotem
- gelıncığın dunyası
- orenanne
- arzununhobılerı8
- nalıye
- nadıde arkadalrarıma ve beni ziyarete gelen tüm arkadaşlarıma gönderiyorum
ilkayın mekanı arkadaştan okudum:Kaynak yenısafak.com .tr
Gönderen belguzaranne zaman: 10:02Uyku ya da istirahat esnasında bacaklarınızda rahatsızlık mı hissediyorsunuz… Ya da huzursuzluk, hareket ettirme ihtiyacı, uyuşma, karıncalanma gibi hisler mi var. O halde sizde Huzursuz Bacak Sendromu var demektir. Yöresel tabirlere göre, 'bacaklarım kıpraşıyor', 'gıdıklanıyor', 'yanıyor', 'böcekler dolaşıyor', 'karıncalar geziyor' gibi şikayetler söz konusudur. Nöropsikiyatri İstanbul Hastanesi Uzm. Psikiyatrist Funda Güdücü, bacakları hareket ettirmekle, yataktan kalkıp dolaşmayla, masajla kısa süreli bir rahatlamayla şikayetlerin devam edebileceğini belirterek, “Kimi bu durumdan muzdarip hastalar, gece boyunca defalarca bacaklarını soğuk suyla yıkayarak, tülbentle sıkarak rahatlamaya çalışır. Ayakta hareket halinde iken rahatlama olduğundan bütün gece ev işlerini bitiren hanımlar var. Uyku bölündüğü için kalitesi de bozulmaktadır. Hastalar yaşadıkları sıkıntıyı dile getirmek için bu hastalığı, kimi kez “huysuz bacak” kimi kez “yorgun bacak” olarak tanımlar. Yüzde 5 sıklıkta karşılaşılan bu şikayetle genellikle ortopedi, fizik tedavi uzmanına başvurulmaktadır. Bu hastalıkla yaşamak zorunda değiliz. Çünkü tedavisi olan bir durum ve yüzde 80 civarında yüz güldürücü tedavi sonuçları alınabiliyor” diye konuştu.
Oldukça sık rastlanıyor
19.11.2006
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Diyalog Gazetecilik San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan köşe yazısı/habere aktif link verilerek kullanılabilir.
9 Ocak 2010 Cumartesi
Günışığı Ödülü
Gönderen belguzaranne zaman: 07:25Ahsen ve Myoopi arkadaşlarım ödüle layık bulmuşlar çok teşekkür ederım aşagıda adları yazılı arkadaşlarıma gönderiyorum ben de...
- asımelek
- cafemıs
- murelce
- örenanne5orgu çantam
- mıneakbaş
- gelibolu17
- papatya68
- beycanınsandığı
- dıdoli
- nerımanaın mutfagı
- nalıye ve tüm arkadaşlarıma gıtsın
8 Ocak 2010 Cuma
dostluğu oğluna öğreten baba
Genc adamın bırı,Dermıs babasına her gun,Benımde dostlarım var,Sendekı dost gıbı,Baba,Itıraz eder,Olmaz oyle cok dost,Hakıkısı belkı bır belkı ıkı,Fazlasını bulamazsın,Devam eder durur bu tartısma ve aralarında karar verırler dostunu sınamaya,Aksamdan bır koyun keser cuvala koyarlar etrafından kanlar akar sekılde gorenler ıcınde kesılmıs adam var sanır,Ogul al bu cuvalı gıt dostlarına der baba.Ogul cuvalı alır dostlarına gıder cuvalı goren dostlar hıc sormadan gıt burdan deyıp kapıyı yuzune kapatırmıs,Ogul yıkılır ve eve donerbabası ,Ogul gıt fılan yerde benım bır dostum var der ve ogul yola koyulur o eve vardıgında ıse adam ogulu hemen eve alır arka bahceye gecerler ve cuvalı gomup anlasılmasın dıye uzerınede sarımsak dıker.Ogul eve gelırhelal olsun baba der ıste dost boyle olur deyınce baba duuur henuz bellı degıl der sen yarın gıt yalandan bı kavga cıkar ve baba dostuna bır ıkı tokat at der.Ogul denılenı yapar ve ıkı tokat atar dost a .Dost derkı gıt soyle babana bız oyle ıkı tokata sarımsak tarlası satmayız de.-1-Dost sevecek kımsenın olmadıgı zamanlarda bıle senı sevmelı.2-Sarılacak bırı olmadıgın zamanlarda bıle sana sarılmalı.3-Dayanılacak bırı olmadıgında bıle sana dayanmalı tahammul etmelı.4-Dost dedıgın fanatık olmalı.5-Butun dunya senı uzdugunde sana moral olmalı.6-Guzel haber aldıgında senınle dans etmelı.7-ve agladıgında senınle aglamalı.8-Ama hepsınden cok DOST matematıksel olmalı*sevıncı carpmalı-uzuntuyu bolmelı-gecmısı cıkarmalı-yarını toplamalı.Kalbının derınlıklerındekı Ihtıyacı hesaplamalıve her zaman butun parcalardan buyuk olmalı......ısı bıtınce senı bır kenara atmamalı
marvan oğuza teşekkürler
Gönderen belguzaranne zaman: 07:26Bakmayın günümüzdeki insanların çorak gibi görünmesine.. Bu millet, tarihinde öldükten sonra bile hayatı ve eserleriyle “hoş bir sâdâ” bırakmış pek cok büyük insan yetiştirdi..
Mesela Peygamberin övgüsüne mazhar olan Fatih Sultan Mehmed…
Şüphesiz Şehzade Mehmet’in kulağına Peygamber (as.)ın müjdesini ilk fısıldayan iffet, şefkat ve basiret örneği annesi Hüma Hatundur. Oğlunu karnında taşımaya başladığı andan itibaren Sünnet-i Seniyyye terbiyesi vermiş, abdestsiz yere basmamış, besmelesiz emzirmemiştir. Mukaddes hedefini ve asli vazifesini dem dem ruhuna nakşedenlerin başında o gelir.
Müslümanın ezeli emeli, peygamber tebşiri İslambol’un oğlu tarafından fetholunacağını sanki keşfen bilmiş, oğlunu fatih’e yaraşır tarzda yetiştirmek için gerekli her şeyi yapmış, müstesna bir kabiliyeti yetiştirip tarihe emanet eden mükemmel babası Sultan II.Muraddır.
Bir ev düşünün.. İçinde yaşayanlardan hiçbiri, hiçbir sabah namazını kazaya bırakmıyor. Günün her saatinde kubbeleri Kur’an tilavetinin insani vecde getiren ilahi terennümleriyle yıkanıyor.. Küçükten büyüğe herkes hayrat düşünüyor, iyilik konuşuyor. İşte Fatih’in evi…
Talebesinin ruhunu gergef gibi işlemiş, kozasını örmüş, nihayet ipekböceğini kozasından çıkarıp uçmaya başlayınca, önünde tek bi hedef olması için Fatih’i benzersiz bir hükümdar yapan Ak Şemseddin’den bahsetmeye bilmem gerek var mı?
İşte Fatih bu şartlar altında Fatih oldu..
Eğer imkanlarınız hatta dünyanızı aşan büyük hedefleriniz,kalıcı emelleriniz varsa.. Eğer sizi hedefinize ulaştırıp emellerinizi gerçekleştirebilecek sabra, sebata, ihlas ve gayrete sahipseniz…
Ve eğer bu uğurda bazı çilelere, dertlere, yorgunluklara, güçlüklere sıkıntılara katlanmayı göze alabiliyorsanız.. Rahmet tecelli eder ve hedefinize ulaşırsınız.
Sihirli formül ise şu: insan + hedef + gayret = ZAFER
~ ~ ~
Fethin 506. şanlı yılında, ruhları şâd olsun ecdâdın….
7 Ocak 2010 Perşembe
Malzemeler
- 1 orta boy lahana
- 3 su bardağı pirinç
- 1 su bardağı zeytinyağ
- 1 su bardağı su
- 1 demet maydanoz
- 4 soğan
- 3 domates
- 1 limon suyu
- 1 yemek kaşığı çam fıstığı
- 1 yemek kaşığı kuş üzümü
- 1 tatlı kaşığı şeker
- 1 tatlı kaşığı tuz
- Karabiber, nane
Hazırlanışı:
- Lahananın dış yaprakları kaynar tuzlu suda haşlanır.
- İnce doğranmış soğan zeytinyağda hafif pembe kavrulur. Fıstık ilave edilir. Bir kaç kere karıştırılır.
- Ayıklanıp yıkanmış pirinç ilave edilir.Pirinçler şeffaflaşana kadar kavrulur.
- Domatesler soyulup blendırdan geçirilir. Kavrulmakta olan pirince ilave edilir. Bir su bardağı su ,şeker,tuz ve karabiber (arzu edilen başka baharatlarda eklenebilir.)Karıştırılıp kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirilir.
- Kapağı kapalı onbeş dakika demlendirilir.Limon suyu, ince kıyılmış maydanoz, kuş üzümü ilave edilir. Karıştırılır.
- Lahana yapraklarının sert damarlı kısımları bir bıçakla alınır. Hazırlanan içle arzuya göre uzun veya küçük sarılır. (Zeytinyağlıda uzun tercih edilir.)
- Kalan lahana yaprakları bir tencerenin altına serilir.Sarmalar dizilir. Aralara limon dilimlenip konulur.Üstü lahana yapraklarıyla örtülür. Bir su bardağı su eklenip kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirilir.
- Soğuduktan sonra servis tabağına alıp limon dilimleriyle ve maydanoz yapraklarıyla süslenir.
Malzemeler
- 1 orta boy lahana
- 3 su bardağı pirinç
- 1 su bardağı zeytinyağ
- 1 su bardağı su
- 1 demet maydanoz
- 4 soğan
- 3 domates
- 1 limon suyu
- 1 yemek kaşığı çam fıstığı
- 1 yemek kaşığı kuş üzümü
- 1 tatlı kaşığı şeker
- 1 tatlı kaşığı tuz
- Karabiber, nane
Hazırlanışı:
- Lahananın dış yaprakları kaynar tuzlu suda haşlanır.
- İnce doğranmış soğan zeytinyağda hafif pembe kavrulur. Fıstık ilave edilir. Bir kaç kere karıştırılır.
- Ayıklanıp yıkanmış pirinç ilave edilir.Pirinçler şeffaflaşana kadar kavrulur.
- Domatesler soyulup blendırdan geçirilir. Kavrulmakta olan pirince ilave edilir. Bir su bardağı su ,şeker,tuz ve karabiber (arzu edilen başka baharatlarda eklenebilir.)Karıştırılıp kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirilir.
- Kapağı kapalı onbeş dakika demlendirilir.Limon suyu, ince kıyılmış maydanoz, kuş üzümü ilave edilir. Karıştırılır.
- Lahana yapraklarının sert damarlı kısımları bir bıçakla alınır. Hazırlanan içle arzuya göre uzun veya küçük sarılır. (Zeytinyağlıda uzun tercih edilir.)
- Kalan lahana yaprakları bir tencerenin altına serilir.Sarmalar dizilir. Aralara limon dilimlenip konulur.Üstü lahana yapraklarıyla örtülür. Bir su bardağı su eklenip kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirilir.
- Soğuduktan sonra servis tabağına alıp limon dilimleriyle ve maydanoz yapraklarıyla süslenir.
Ağız Kokusu İçin Bir De Bunları Deneyin agiz kokusu2 Ağız kokusu için birde bunları deneyin Sağlık konusunda kulaktan dolma bilgilerle hareket etmek ve uzmanların tavsiyelerine uymamak çoğu zaman bizi sağlığımızdan ediyor. Özellikle ağız ve diş sağlığı konusunda sınıfta kalan ülkeler arasında Türkiye ilk sıralarda yer alıyor. Doğru bildiğimiz yanlışlar ve çoğu zaman önemsenmeyen detaylar ağız ve diş sağlığımızın bozulmasında büyük rol oynuyor. Dt. Hacer Esved Alireisoğlu, ağız ve diş sağlığında sık yapılan hatalar hakkında bilgi verdi. Yemeklerden Hemen Sonra Diş Fırçalamayın Yemeklerden hemen sonra dişleri fırçalamak besinlerdeki asitlerin ağızda dağılmasına neden olduğu için dişleri zayıflatıyor. Dişleri yemeklerden en az bir saat sonra fırçalamak daha uygun. Diş Macununu Islatmayın Diş macununun bilinenin aksine suyla ıslatılmaması gerekir. Islanan diş macunu etken maddesini kaybeder. Diş macunu leblebi tanesi büyüklüğünde kullanılmalıdır. Unutmayalım ki; diş macunu sadece diş fırçalamayı kolaylaştırıcı bir ajandır. “Ne Kadar Uzun Süre Fırçalarsam O Kadar İyi” Diye Düşünmeyin Diş temizliği hakkında bilinen yanlışlardan biri de dişleri uzun süre ve sert şekilde fırçalayarak daha çok bakteri öldürüldüğü inancıdır. Yapılan araştırmalar 2(iki) dakikayı aşan fırçalamanın daha çok bakteri öldürmediğini gösteriyor. Dişlerin günde en az bir kez 2(iki) dakika süreyle çok sert olmadan fırçalanması ve diş ipi kullanımıyla ideal bir diş temizliği sağlanabilir. Sigara, çay ve kahve tüketimi fazla olanlarda meydana gelen dil pası kokuya neden olabilir. Bu durumda dişler fırçalandıktan sonra dili de fırçalamak gerekir. Arıtıcı Gıdalar Tüketin Doğal diş fırçası olarak bilinen elmanın yanı sıra çiğ havuç, patlamış mısır ve kereviz özellikle yemek aralarında tüketildiğinde mekanik bir temizlik sağlayacaktır. Elma Sirkesiyle Gargara Yapın Sabahları elma sirkesiyle gargara yapın ve sonra dişlerinizi fırçalayın. Sirke, lekelerin yok olmasına, dişlerinizin beyazlamasına ve dişetlerinizdeki mikropların ölmesine yardım eder. Ağız Kokusu İçin “ Kahve Çekirdeği” Çiğneyin Ağız kokusu gündelik hayatta insanı sosyal ve psikolojik olarak etkileyen bir rahatsızlıktır. Kötü ağız kokusu, hem kişiyi etkiler hem de çoğu zaman mahçubiyete sebep olur. Ağız boşluğunda yaşayan bakterilerin artıkları olan kükürtlü bileşikler kötü kokuya yol açar. Kahve çekirdeği çiğnemek bu kükürt bileşenlerini ortadan kaldırır. Keyifli Bir Keşif “ Kakao” Kakao çekirdeğindeki antibakteriyal içerik nedeniyle, çikolata dişlere zarar vermiyor. Şekerlemeler ise dişlerin baş düşmanı. Meyve sularındaki asit ise her türlü dişe zararlı. Aynı şekilde laktoz içeren süt de, diş çürüklerine yol açıyor. Yemeği Peynirle Sonlandırın Meyve suları, tatlılar, sert kıvamlı şekerler, karamel, muz gibi yiyecekler dişlerde çürük yapma riskini artırıyor. Tatlı yedikten sonra süt, ayran içmek ve peynir yemek, şekerin ve ortaya çıkan asidin zararlı etkilerini önler. Ph seviyesini kontrol ettiğinden dişler için adeta koruyucu bir kalkan olur.
4 Ocak 2010 Pazartesi
bu gun hayat arkadaşımın doğum gunu bu pasat onun çın yanımda olmasada nıce yılllara ıyıkı doğdun
Gönderen belguzaranne zaman: 08:00Yapılışı : Tencerede şekerle yumurtaları, telle yoğurt kıvamında oluncaya kadar çırpın. Unu, limon suyunu ve limon kabuğu rendesini katın. Karıştırın. İçi yağlanmış yuvarlak pasta kalıbına koyun. (Hamur, kalıbın yarısını geçmemelidir.) Orta hararetli fırında pişirin. Kalıptan çıkarın. Soğuyunca ikiye, kesin. Birini likörlü şurupla ıslatın. Krem sürün, çilekleri dizin. Tekrar krem sürün ve pastanın ötekini üstüne kapatın. Krem, çilek ve fıstıkla süsleyin.
Malzemeler: 2 su bardağı un 125 gr tereyağı 1 çay bardağı şeker 1/2 paket kabartma tozu 1bardak sut Kreması için : 3 su bardağı süt 1 çay bardağı şeker 3 tatlı kaşığı un 1 tatl kaşığıteryağ
3 Ocak 2010 Pazar
sarmısaklı ekmek 1 su bardağı sıvıyağ 1subardağı sut 1tatlı kaşığı şeker 12 dış sarısak yarımdemet dere otu,1adetyumurta 1paket mayayapılışı. dereoyu,sarmısak,yumurta mıserden geçer ahmur kasesıne konur. 1paketmaya ılıksuda ıkaşık sekerleerıtılır tum malzeme karıştırılır. Yumuşak bır hamur elde edılır. arzu edılen buyuklukte beze alınır yağlanmış tepsıye dızılır. Kabarınca170 derecede pışer afıyet olsun
PESKUTAN ÇORBASI(SIVAS)YÖRESI
Gönderen belguzaranne zaman: 08:38MALZEMELER. 1 bardak yarma(bazı yerlerde göce,ybugday )denıyor 1çay bardağı yeşil mercımek,1 YUMURTA,1KAŞIK UN,NANE ,TUZ,YAĞ arzuya göre mısır kemıklı et YAPILIŞI: buğday akşamdan ıslatılır,sabah haşlanır ,mercımek haşlanır kara suyu dokulur. arzuya göre mısır konserve konur tuzlu pişmiş yoğurt özelenır,bır yumurta ,bır kaşık unla özleşır kaynayan yarmaya karıştırılır sureklı karışır kesılmesın dıye kızarmış kemıklı et ılave edılır. çorba olunca yağ ve nane gezdırılır AFIYET OLSUN
2 Ocak 2010 Cumartesi
SEVGİLİ DOSTLAR, Eskiden beri bakış açım başkalarından farklı olmuştur, yıllarla birlikte bu kötü huyum daha da kötüleşmiştir. Öyle ki biri "ak" dese "ama bak karada var gride var hatta dünyada ne kadar çok renk var" diyerek ya da onların dillendirdikleri olumsuz konularda benim de olumsuz düşüncelerim olmasına rağmen olumsuzun olumlu yanlarını savunarak karşımdakileri çıldırtıyorum. Ne kadar iyi yapıyorum bilmiyorum; ama insanların tek bir konuya odaklanıp onu kutsamasını ya da nefret etmesini kabullenemiyorum. Dilerim bu yıl benim bu kötü huyuma sahip insanlar çoğalır. Yeni yıl hep gelmeden önce kutlanıyor, ben geçen seneden beri artık yeni yıl geldikten sonra kutluyorum. Bir de, laf aramızda, gelebilecek en güzel mesajı göndermek için... İnsanların bir günden diğerine tarih dışında değişen bir şey olmadığı halde bir güne bu kadar anlam yükleyerek kendilerini bir şeyler yapmaya zorunlu hissetmesi, sevmedikleri insanlara hediye alırken sızlanıp verirken mutluluk sırıtmaları bana ters geliyor. Sizin aynı fikirde olup olmadığınızı bilmiyorum ama bazılarınızın "negatif mutsuz" yakıştırmasını baştan kabul etmiyorum. Benim sahip olduğum sağlık ve mutluluğa herkesin fazlasıyla sahip olmasını diliyorum. Sevgilerimle,