yapılışı: 45ilmek başlanır ıkısıra duz ,ıkı sıra ters olark örulur her duzde bır ılmek kesılır 33ilmek klana dek ışlem devam eder. tekrar baştan l5ılmık olana dek artar ışlem aynen yapılır 6dılım olunnca kesılır ılmek alınır lastık örulur ben bu şapkayı kuzenım hobı göznuruna yaptım ıyı gunlerde kullansın
28 Şubat 2011 Pazartesi
27 Şubat 2011 Pazar
SU BÖREGI
Gönderen belguzaranne zaman: 22:35Malzemeler Hamur için: 5 yumurta 1 bardak su 7-8 su bardağı un Tuz Yufkalar için: 3 litre (20 bardak) sıcak su 2 çorba kaşığı ayçiçek yağı 3 litre soğuk su Tuz İçi için: Yarım kilo ufalanmış beyaz peynir 1 küçük kase ayçiçek yağı Su böreği yapmanın püf noktaları nelerdir? Yapılışı Hamur malzemelerini geniş ağızlı, çukur bir kaba koyun. Ilık suyu ekleyin ve kulak memesi kıvamına gelene kadar yoğurun. Hamuru avuç içi büyüklüğünde 8 parçaya ayırın.Fırın tepsisini börek içine ayırdığınız yağ ile yağlayın. İlk hamuru tepsinin büyüklüğünde açın. Yufkalar için bir tencerede su kaynatırken diğer bir tencereye de soğuk suyu koyun.Yufkalar için hazırladığınız kaynar suya ilk yufkayı atın ve 1-2 dakika haşlayın. Haşlanan yufkayı parçalamadan sudan alın ve soğuk su tenceresine atın.Yufkayı alıp yağlanmış tepsiye düzgünce yerleştirin. Üzerine yağdan biraz sürün ve beyaz peynir dökün.Kalan hamurlar için de aynı adımları uygulayın. Tüm yufkaları tepsiye yerleştirdikten sonra üzerlerine basarak düzleyin. Yağın kalanını böreğin üstüne sürün.Fırın tepsisini ocağa koyun, orta ateşte pişirin. Böreğin önce ilk yüzünü, kızardıktan sonra ters yüz ederek alt yüzünü pişirmelisiniz. Su böreğiniz hazır.(NOT BEN TER YAĞI İLE YAPARIM KOY PEYNIRI ILE HARIKA OLUR
26 Şubat 2011 Cumartesi
Malzemeler:
1 litre süt 8 yemek kaşığı irmik 9 yemek kaşığı toz şeker 1 paket vanilya 3 yemek kaşığı hindistan cevizi rendesi 4 yemek kaşığı dövülmüş fındık
Sos için:
1 su bardağı süt 4 tatlı kaşığı şeker 3 tatlı kaşığı kakao 1 tatlı kaşığı nişasta 3 çay kaşığı tereyağı hazırlanması:
Yapılışı:
Bir tencereye 1 lt sütü, 8 yemek kaşığı irmiği, 9 yemek kaşığı toz şekeri ve 1 paket vanilyayı ve isteğe bağlı olarak hindistan cevizi ve fındığı koyup orta hararetli ateşte sürekli karıştırarak pişirin. Karışım katılaşıp kaynamaya başlayınca ocağı kapatın ve karışımı servis yapacağınız kalıba boşaltın. Buzdolabına alarak soğutun. Sos için; süt, şeker, kakao ve nişastayı sürekli karıştırarak muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirin, ocaktan almaya yakın üzerine 2-3 çay kaşığı tereyağı ilave edin biraz daha karıştırarak ocaktan alın. Servis yapmadan önce buzdolabında soğuttuğunuz irmik tatlısını kalıptan alarak sosunu üzerinde gezdirin. Süslemek için dövülmüş fındık kullandım.YIĞENIM SENNUR'A TEŞEKKÜREDERIM
25 Şubat 2011 Cuma
SUTLU IRMIK TATLISI
Gönderen belguzaranne zaman: 18:28MALZEMELER 1 kg süt 1 su bardağı irmik 7 çorba kaşığı toz şeker 1 paket vanilya 1 çorba kaşığı margarin 1 çorba kaşığı kuru uzum süs için:kuru uzum dövülmüş antep fıstığı veya tarçın HAZIRLANIŞI Soğuk süte toz şeker ve irmiği ekleyip kaynatın. Biraz koyulaşıp muhallebi kıvamına gelince vanilya margarin ve 1 çorba kaşığı hindistancevizi ekleyip boza kıvamına gelinceye kadar karıştırın. Boza kıvamına gelince ıslatılmış tepsi veya bir kalıba döküp soğutun.kuru uzumle susleyın arzuya göre tarçın serpın Üzerini antep fıstığı veya tarçınla süsleyip dilimleyerek soğuk olarak servis yapın.
23 Şubat 2011 Çarşamba
http.//ahsen58blogspot.com arkadaşım benı ödüllendırmış çok teşekkürederım
Gönderen belguzaranne zaman: 22:50GULLAÇ
Gönderen belguzaranne zaman: 17:57malzemeler. ı2adet gullaç 2kgsut 1kg seker gulsuyu fındık,fıstık meyve yapılışı:2lıtre sutıle seker ılıtırılsekerle karıştırılır yaprak tepsıye yayılır sutle ıslatılır ıkı yaprak ıslattıktansonra araya (fındık,fıstık veya cevız)serpılır yufkalarbıtene dek sevamedılır ben cevızle susledım arzuya göre gul suyu dokulur,AFIYET OLSUN
EV YAPIMI BAKLAVA
Gönderen belguzaranne zaman: 14:23- 2 adet yumurta
- Yarım çay bardağı sıvı yağ
- 2 çorba kaşığı yoğurt
- Yarım çay bardağı süt
- 1 tatlı kaşığı kabartma tozu
- 1 çay kaşığı tuz
- 1 tatlı kaşığı limon suyu
- Alabildiği kadar un
İç harcı için
Şerbeti için
- 7 su bardağı toz şeker
- 6 su bardağı su
- Yarım limon suyu
Ev usulü baklava tarifi
Karıştırma kabına yumurtayı, sıvı yağı, sütü, yoğurdu, limon suyunu koyup çırpma teliyle karıştırıyoruz. Üzerine unu, tuzu, kabartma tozunu ilave ediyoruz. Hamuru kulak memesi kıvamından biraz daha sert olana kadar yoğuruyoruz. Hazırladığımız hamurdan cevizden biraz küçük şekilde bezeler ayırıyoruz. Herpsini birer birer yuvarlıyoruz. Tezgaha nişasta serpiyoruz. Hamurları çay tabağından biraz daha büyük bir şekilde açıyoruz. Hamurumuzu böyle açarken dört kat olarak üst üste yağlayıp koyuyoruz. Katlarımızı hazırlayınca merdaneyle fırın tepsisinin büyüklüğünde açıyoruz. Tepsiye yerleştirip üzerine ceviz serpip hamurlar bitene kadar bu işleme devam ediyoruz. Son katı açıp tepsiye serdikten sonra kenarlarını bıçağın ucuyla bastırarak sıkıştırıyoruz. Baklavamızı dilim dilim kesiyoruz. Üzerine margarin veya tereyağı eritip ılık olarak her tarafına eşit olarak döküyoruz. 170 derecelik fırında ortalama 50-55 dakika pişiriyoruz. Üzeri nar gibi kızarana kadar fırında tutuyoruz. Şerbetini toz şekeri, suyu, limon suyunu bir tencereye koyup 10 dakika kaynatıp hazırlıyoruz. Baklavamız fırından çıktıktan sonra şerbeti ılıkken dökuyoruz
22 Şubat 2011 Salı
21 Şubat 2011 Pazartesi
HOBI GÖZNURU 'DAN HEDIYE
Gönderen belguzaranne zaman: 16:34ELMALI KURABIYE (KIZIM GÖKNUR'DAN TEŞEKKÜRLER
Gönderen belguzaranne zaman: 16:14malzemeler. 250gr sana 3su bardağı un 2.5yemek kaşığı yoğur 1su bardağı pudra sekerı 1çay kaşığı kabartma tozu 1kahve fıncanı toz seker bırkahve fıncanı cevvız 1tatlı kaşığı tarçın ıkı adet elma yapılışı:
* Elmaların kabuğunu soyduktan sonra,çekirdek kısmını çıkartıp rendeleyin.Bir tencereye elmaları ve şekeri koyun, orta ateşte elmalar marmelat halini alana kadar yaklaşık 10-15 dakika pişirin. Piştikten sonra cevizi ve tarçını ekleyip karıştırın,soğumaya bırakın. * Fırınınızı 180 dereceye ısıtın. Fırın tepsisini yağlayın. * Kabartma tozunu ve unu tezgaha birlikte eleyin. Ortasını büyükçe bir boşluk bırakarak havuz gibi açın. * Oda sıcaklığındaki Sana yağını,yoğurdu ve pudra şekerinin yarısını unun ortasına koyarak kaşıkla iyice karıştırın. * Karışıma etrafından un katarak bir hamur yapın. Hamuru elinizi bırakana kadar yoğurun. * Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak elde top gibi yuvarlayın. * Yuvarlanan hamuru elinizle yassı yuvarlak hale getirin.Hamurun ortasına hazırladığınız harçtan l tatlı kaşığı kadar koyun.Hamurun iki tarafını uçları üste gelecek şekilde birleştirin. Parmağınızla hamurun birleşmiş kısmına şekil vererek yapışmasını sağlayın.Bütün hamuru bu şekilde hazırlayın. * Yağlanmış fırın tepsisine kapatılan kısımları üste gelecek şekilde 3 parmak aralıkla yerleştirin. * Önceden ısıttığınız fırında yaklaşık 20-25 dakika kurabiyeler altın sarısı renk alana kadar pişirin.Tepsiyi fırından çıkartın,soğuduktan sonra kurabiyeleri servis tabağına alın,üzerine pudra şekeri serperek veya sade olarak servis yapın.
19 Şubat 2011 Cumartesi
17 Şubat 2011 Perşembe
HURMA DIĞER ADIYLA KALBUR'A BASTI
Gönderen belguzaranne zaman: 14:01malzemeler: ıkı buçuk su baerdağı un 1 paket kabartma tozu yarım çay bardağı sıvı yağ yarım çay bardağı yoğurt yarım paket tere yağ bırtatlı kaşığı sırke yaım su bardağı çekılmış cevız arzuya göre tarçın yapılışı hamurluk malzemeler kulak memesı yumuşaklığında yoğurulur un az gelırse eklenır .Cevız buyukluğünde toplar alınır rendede duzelır ıçıne tarçınlı cevız konur tepsıye dızılır. fırınınınız ayarına göre önceden ısıtılmış fırında benım fırınım (180derecede pişirilır,soğutulur.serbet ıçın:2.5su bardağı seker 2.5su bardağı seker kaynatılır kıvamına gelınce yarım lımon sıkılır beş dakıka daha kaynatılır sıcak serbet soğuk hurmaya dokulur afıyet olsun
Cafe mıs arkadaşıma çay etkınlığı için beretlı katılımlar dılıyorum
Gönderen belguzaranne zaman: 10:0316 Şubat 2011 Çarşamba
13 Şubat 2011 Pazar
Mevlid Gecesi, bütün İslam aleminin mukaddes kabul edip İhya ettiği en mübarek gecelerden biridir. Yüce Yaratıcının insanlığa gönderdiği En son rahmet elçisi, İlahi vahyin son ve Tamamlayıcı halkası Hz. Muhammed Mustafa (S.A.V.) efendimizin ALLAH’tan getirdiği ilahi daveti, sünnetini ve Örnek ahlakını anlamak, O’na duyulan derin sevgiyi Gönüllerden sözlere ve toplumsal bilince aktarmak Amacıyla asırlardır Müslümanlar O’nun dünyaya gelişini Mevlid Kandili olarak kutlamaktadır. Onun kutlu doğumu alemlere rahmet, Tüm insanlığa huzur ve saadet getirmiştir. Dünyaya teşrifi ile, kalpler aydınlandı; Dünya, onun yüzü-suyu hürmetine yaratıldı. Cenab-ı Hakk buyuruyor ki: “Seni âlemlere rahmet olarak gönderdik.” “Enbiya suresi: 107” Ve bir hadis-i kudsîde de deniliyor ki: “Sen olmasaydın, sen olmasaydın, Mahlukâtı yaratmazdım!” Demek ki, varlığımızı ona borçluyuz. O’nun sayesinde insanlık, yeniden İnsan olduğunun farkına vardı ve yitirilen İnsani değer ve duygular yeniden kazanıldı. Zira O, sulhün ve barışın elçisi, tüm mahlukata Rahmet ve şefkatin merkezi idi. İnsanlık aleminde yaratılan en müstesna şahsiyetti. Allah (cc), O’nu tabiri caizse özel yaratmış ve bütün insanlığa Model insan olarak takdim etmişti. “Andolsun, Allah’ın Resulü’nde; sizin için, Allah’a ve Resulü’ne kavuşmayı umanlar ve Allah’ı çok ananlar için güzel bir örnek vardır” (Ahzab Suresi, [33:21]) Ayeti bunu bütün insanlığa ilan edecekti. Bundan dolayıdır ki, bugün bizler Müslümanlar olarak, Peygamber Efendimiz (s.a.v)’ın bütün zamanlara hitap Eden ve tüm insanlığa hayat iksiri sunan, Evrensel mesajlarını değerlendirmemiz bakımından, Mevlid Kandillerini çok iyi değerlendirmeliyiz. O’nu sevme, O’nu gereği gibi anlama, onun Manevi mirasına sahip çıkma; konularında bu Mübarek geceler, bizi uyanışa sevketmelidir.: Bu vesileyle mübarek mevlit kandilinin Şahsımız, ailemiz, yurdumuz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah'dan (cc) niyaz ediyor. Tüm müslümanların kandillerini tebrik ediyorum. Mevlit kandilinin bereketi sizin üzerinize olsun, Gönlünüze feyz,içinize ferahlık,huzur dolsun, Bu güzel saatlerde insanlık yeniden doğsun, Selamlarınız selam,kelamlarınız,kelam bulsun...
11 Şubat 2011 Cuma
Mayalı borek CAFEMIS ARKADAŞIMIN ÇAY ETKINLIĞİ İÇİN KOLAY GELSIN
Gönderen belguzaranne zaman: 16:21yapılışı: 1)bır bardak yoğurt 2=bır bardaktan ıkı parmak eksık sıvı yağ 3=maya toz seker 4)yarım sana erıtılecek 5)alabıldığı kadar un yapılışı: maya ılıksu ıle kaseker ılavedeılerek kabartılır un ,sıvı yağ,yoğurtılave edılerek yyumuşak bır hamur elde edılır.Açılır serıtler halınde kesılır sana yağ erıtılır fırça yardımı ile yağlanır.peynır veya kıyma koşe uclara konur uçgen sarılır .yumurta surulur yağlanmış tepsıde 3saat bekletılır,onceden ısıtılmış fırında pışırılır ,derece fırına göre ayarlayın Afıyet olsun (kızımın elıne sağlık
10 Şubat 2011 Perşembe
8 Şubat 2011 Salı
.Her hafta balık yiyin. Yapılan bir çalışmada, haftalık beslenme düzenlerinde en fazla balık yiyen erkeklerin en düşük kan basıncına sahip olduğu, hiç balık yemeyenlerin erkeklerin ise en yüksek kalp basıncına sahip oldukları görülmüştür. Yüksek nabız kalp krizi riskini arttırır. Yüksek miktarda Omega 3 yağ asidi içeren somon ve ton balığı, kalbiniz için en faydalı gıdalardır. Eğer ailenizde kalp rahatsızlığı olanlar varsa omega-3 gıda takviyeleri almaya daha fazla dikkat edin. 2.Aktif Olun Boş zamanlarınızda fiziksel olarak aktif olun. Yeni yapılan bir çalışmada, boş zamanlarında bisiklete binmek ya da tempolu yürümek gibi fiziksel aktivitelerle ilgilenen kişilerin, vakitlerini daha az aktif olarak geçirenlere göre kalp hastalığı geçirme ihtimalleri daha azdır. Haftada iki saat, fiziksel aktivitelerle ilgilenerek boş vakitlerini değerlendirenler, kalp hastalığı riskini %61′e kadar düşürebilir. Bu da bir çocuk gibi oyun oynamanızın sizi gençleştirebileceğini göstermektedir. 3.Magnezyumun Önemi Günlük magnezyum ihtiyacınızı karşılayın. Araştırmalar, uyguladıkları diyetlerle gerekli magnezyum ihtiyaçlarını karşılayan erkeklerin kalp rahatsızlığı geçirme risklerinin daha az olduğunu ortaya koymuştur. Erkeklerin günde yaklaşık en az 333 mg. magnezyum almaları gerekmektedir. Bu ihtiyacınızı şu menüyü uygulayarak karşılayabilirsiniz:Bir fincan yulaf unu (55 mg.), öğlen yemeğinde yarım fincan soya fasulyesi (80 mg.), atıştırmalık olarak 3 gram kaju fıstığı (80 mg.) ve 12 gram somon bifteği (60 mg.), akşam yemeğinde yarım fincan ıspanak (60 mg.). 4.Selenyum ve Likopenle Dost Olun Prostat kanserinden korunmak için selenyum ve likopen bakımından zengin gıdalar tüketin.Araştırmalara göre, yüksek oranda selenyum ya da likopen antioksidanları içeren bir diyeti uygulayan erkekler prostat kanserine yakalanma riskini azaltabilirler. Brezilya kestanesi en iyi selenyum kaynaklarından biridir. Bu mineral hindi, istridye ve zenginleştirilmiş kepek gevreğinde de bulunur. Günlük karotenoid likopen ihtiyacınızı karşılamak için sulu karpuz, guava ve domates yiyebilirsiniz. 5.E Vitamininden Vazgeçmeyin Kansere karşı korunmak için diyetinize E vitamini de ekleyin.Çalışmalar, mide kanseri ya da yemek borusu kanseri riskinin, E vitamini (alfa-tokoferol) takviyeleri alan kişilerde daha az olduğu görülmüştür. Bir milyon yetişkin üzerinde yapılan çalışmada düzenli olarak E vitamini alınmasının mesane kanseri nedeniyle ölüm riskini azalttığı görülmüştür.Günde 400 IU E vitamini almanız gerekmektedir. 6.Lifleri İkiye Katlayın! Aldığınız lif miktarını ikiye katlayın.Yeni yapılan bir araştırma, aldığı lif miktarını ikiye katlayan kişilerin kolon kanserine bağlı ölüm oranlarının yaklaşık %40 azaldığını ortaya koymuştur. Günde en az 25 gram lif almaya çalışın. Bu hedefinize ulaşabilmek için; kahvaltıda yarım fincan tam tahılı (5 gram), yarım fincan ahududuyla (4 gram) karıştırın, öğle yemeğinde bir armut (4 gram) yiyin, atıştırmalık olarak iki dilim tam tahıllı kızarmış ekmeği (4 gram) diyetinize dahil edebilirsiniz ve daha sonra akşam yemeğinizde, yarım fincan siyah fasulye (8 gram) yiyebilirsiniz. 7.Öğle Vakti Spor Tehlikeli Futbol, basketbol, koşu, tenis gibi outdoor aktivitelerini sabahın erken saatlerinde ya da öğle sonrası geç saatlerde gerçekleştirin. Güneşin en tepede olduğu (11:00-15:00) saatleri arasında güneş altında kalmamaya dikkat edin. Bronzlaşmak için kullanılan, zararlı UVA ışınlarını emen solaryum aletlerinden uzak durun. Ayrıca dışarıda fazla zaman geçireceğiniz zaman şapka, uzun kollu gömlekle korunun ve gölgeli yerlerde bulunmaya çalışın. Eğer açık renkli ve gözenekli giysiler giyerseniz ılık havalarda bile serinleyebilirsiniz ve kendinizi daha rahat hissedebilirsiniz. 8.Cilt Kontrolü Cilt kanserine karşı korunmak için, düzenli olarak cildinizi kontrol edin. Benlerinizin renk, büyüklük ya da şekillerinde meydana gelebilecek değişiklikleri kontrol edin. Biçimsiz, farklı renkleri olan, 0,6 cm’den daha büyük çaplı benler, doktorlar tarafından tetkik edilmelidir. Cilt hastalıklarından korunmak için düzenli kontrollere gitmeniz önemlidir. 9.Zeytinyağı Sever Misiniz? Karotenoid bakımından zengin gıdalar tüketin.Karotenoid bakımından zengin olan kavun, şeftali, havuç, tatlı patates,ıspanak ve yeşil, sarı turuncu ve kırmızı renkli diğer meyve sebzeleri yiyerek cildinizi güneşin zararlı ışınlarından koruyabilir ve kırışıklıkların oluşmasını önleyebilirsiniz. Yeni yapılan bir başka araştırmada, bol miktarda sebze tüketmenin, güneş ışınlarından kaynaklanan cilt hastalıklarına yakalanma riskini azalttığı görülmüştür.Araştırmada fındık ve fasulye gibi baklagillerle zeytinyağı, balık, sebzelerin de cilt dostu yiyecekler oldukları görülmüştür. 10.İş Stresi İşte Kalsın İş stresini işte bırakın.Yeni yapılan bir çalışmada, iş stresinin iş yorgunluğuna sebep olduğu ve insan ilişkilerini çok olumsuz etkilediği ortaya konmuştur. Yakın kişisel ilişkiler kurmanız genç ve sağlıklı kalmanızı sağlar. Evinizin kapısından dışarı adım atmadan önce birkaç dakikanızı derin nefes alma ve meditasyon gibi stres azaltma yöntemlerini uygulamak için ayırın Ayrıca işten eve doğru gelirken güzel manzaralı yolu tercih edin. Araştırmalarda doğal güzelliklere bakmanın tansiyonun düşmesine yardımcı olduğu bulunmuştur. 11.Amaç Edinin Hayatınızın amacı olsun. Hayatınızı daha anlamlı hale getirecek hedefler bulun ve bunları başarmak için yöntemler bulmaya çalışın. Bu, psikolojik durumunuzun iyileşmesini sağlar ve bağışıklık sisteminiz iyileşir. Bağışıklık sistemlerinin zayıflığından şikayet eden kadınların, kendilerine insan ilişkilerini güçlendirmek ve kişisel gelişimlerini gerçekleştirmek gibi bir hedef koyarak hayatlarını anlamlandıktan sonra bağışıklık sistemlerinin güçlendiği görülmüştür. 12.Eğlenceye Hayır Demeyin Her hafta eğlenmek için kendinize zaman ayırın. Komik bir film izleyerek, komedi şovuna katılarak ya da sevdiğiniz insanlarla güzel vakit geçirerek kahkahalarla gülebilmek için kendinize fırsat yaratın ve gençleşin. Araştırmalara göre, gülmek sadece stres seviyesini düşürebilmekte, ağrıyı dindirebilmekte, bağışıklık sistemini güçlendirebilmekte ve kan basıncını düşürmeye yardımcı olabilmektedir. Korunun! Kansere karşı korunun Bazı kanser türlerinin erkeklerde görülme ihtimali kadınlardan daha yüksektir. Korunma yöntemleri ve erken teşhis kanserle baş edebilmenin en önemli yollarıdır. Bağışıklık sisteminizi güçlendirici uygun bir diyet uygulayarak, egzersiz yaparak, en bilinen kanserojenlerden uzak durarak ve düzenli olarak sağlık kontrolleri yaptırarak kendi kişisel korunma yönteminizi geliştirebilirsiniz. Cildinizi koruyun Vücudunuzun en büyük organı olan deriniz, tüm vücudunuzu ve onun içindeki sistemleri korur. Güneş ışınları gibi çevre faktörlerine karşı cildinizi korumak çok önemlidir. Güneşin ultraviyole ışınları cildinizi sadece cilt hücrelerinizdeki elastini tahrip ederek ve kırışıklıkları arttırarak yaşlandırmaz, derinizdeki kromozomlara da zarar verir. .Bu zarar, cilt bozukluklarına ve hayati tehlike yaratabilecek cilt kanserine neden olabilir. Cildinizi korumak ve cildinizi yaşlandırabilecek güneşe ışınlarıyla ilgili problemlere karşı korumak için aşağıdaki tavsiyelere uyabilirsiniz. Aklınızı ve ruhunuzu koruyun. Kronik stres, hem sağlığınızı hem de mutluluğunuza zarar verir. Bağışıklık sisteminizin çalışmasına engel olarak enfeksiyonlara daha fazla diğer sağlık problemlerine neden olabilmektedir. Stres, kan basıncında ani yükselişlere de yol açarak kardiyovasküler sistemin erken yaşlanmasına neden olabilir. Bu zararlı etkileri ortadan kaldırmak için, hangi sebeplerin sizi strese soktuğunu ortaya çıkarıp 10, 11 ve 12. adımları uygulayarak onlarla baş etme yöntemlerini uygulayın. Kontroller Düzenli olarak doktorunuza muayene olun ve sağlık kontrollerinizi yaptırın. Düzenli olarak doktorunuza muayene olarak, şikayetlerinizi ona bildirerek doğru teşhisi koymasını sağlayın. Şikayetlerinizi ona bildirin. Hafif görünen kronik sorunlarınızı not edin. Olağandışı bir ağrınız olduğunda, ne kadar sürdüğüne dikkat edin. Günlük olarak yediğiniz gıdaların, düzenli olarak aldığınız ilaçların, bitkisel ürünlerin, vitaminlerin ve gıda takviyelerinin listesini yapın. Ayrıca uzmanınıza düzenli olarak yaptığınız aktivitelerle ilgili bilgi verin ve onunla bunlar üzerine konuşun. Yukarıdaki adımları takip ederek yaşamınızı mümkün olduğunca gençleşebilirsiniz. Hiçbiri zor değil!Başlamanın vakti gelmedi mi?
TEREKLI ŞAPKA
Gönderen belguzaranne zaman: 18:167 Şubat 2011 Pazartesi
içli kofte
Gönderen belguzaranne zaman: 12:10- 2 su bardağı ince bulgur
- 1 orta boy soğan
- 1 yemek kaşığı biber salçası
- 1 çay kaşığı kimyon
- 1,5 su bardağı irmik
- 1 dolu tatlı kaşığı tuz
- 2 su bardağı sıcak su bulgur ve irmiği slatmak için
İç Malzemeleri,
- 1/2 kilo kıyma
- 125 gr margarin
- 4 orta boy soğan
- 3 diş sarımsak
- 1 çay kaşığı toz kırmızı biber veya pul biber
- 1 tatlı kaşığı karabiber, tuz
- 1 çay kaşığı kimyon
- dereotu veya maydonoz
Yapılışı,
- Bulguru 1 su bardağı su ile ıslatın. 1 saat bekletin.
- Çok fazla sulu kalmayacak şekilde irmiği ıslatın.
- 1 saat sonunda soğanı bulgurun üzerine rendeleyin.
- Kimyonu, salçayı ve tuzu ekleyin.
- İyice yoğurun. Malzemeler iyice özleşince irmiği ekleyin.
- İrmiği de ekledikten sonra yoğurun.
- Kıymayı margarinle kavurun.
- Kıyma kavrulduktan sonra soğanı yemeklik doğrayıp ekleyin.
- 2-3 dk kavurun. Baharatları ekleyin. Soğumaya bırakın.
- Bulgurlu harçtan cevizden biraz daha büyük parçalar alın.
- İşaret parmağı ile içini oyun ve iyice inceltin.
- Soğumuş kıymalı harçtan 1 yemek kaşığı kadar içine koyup kapatın.
- Tencerede kaynayan suya 1 tatlı kaşığı limon ekleyin.
- Tuzunu da katıp köfteleri atın.
- Tencerenin dibine birikecek şekilde köfteleri katın.
- Üstüste gelmesine dikkat edin.
- Tahta kaşıkla hafif kaıştırın.
- Kaynamaya başlayınca 8 dk bekleyin.
- Süre sonunda sonunda kevgirle alın.
- İsterseniz kızarmış tereyağ gezdirip sıcak servis yapın...
Not, İsterseniz köfteleri yumurtaya batırıp kızartabilirsiniz fakat haşlama daha hafif oluyor.
6 Şubat 2011 Pazar
5 Şubat 2011 Cumartesi
HZ.MELANADAN OZLU SÖZ
Gönderen belguzaranne zaman: 22:14"Üzülme" der Hz. Mevlana ve devam eder; "Bir yandan korku, bir yandan ümidin varsa iki kanatlı olursun, Tek kanatla uçulmaz zaten. Sopayla kilime vuranın gayesi kilimi dövmek değil, Kilimin tozunu almaktır. Allah sana sıkıntı vermekle tozunu, kirini alır. Niye kederlenirsin? Taş taşlıktan geçmedikçe parmaklara yüzük olamaz. Yüzük olmak dileyen taş, ezilmeyi yontulmayı göze almalıdır." MEVLANA *İnsanda güzel olan yüzdür, yüzde güzel olan gözdür ama insanı insan yapan ağızdan çıkan sözdür...*
4 Şubat 2011 Cuma
TÜRKİYEMİZDE ARTIK BU DA OLUYOR...........
BILINMESINDE YARAR VAR
Bölgesel bir yolda aksam üzeri eve dönerken,
battaniyeye sarilmis bir çocugun, bir araba koltugunda yol kenarinda terkedildigini gördüm.
Nedenini bile sorgulayamadim, neden de pek önemli degildi zaten, kafam da karma karisik olmasina ragmen duraklamadan yola devam ettim.
Yerime ulastiktan sonra, telefonla bilgi verdigim polis karakolunca konunun derhal incelenecegi söylendi.
Olay yerine gitmeden önce bana verdikleri uyari çok ilginç....
"Yasadigimiz devirde, bilmemiz lüzumlu seyler çok önemli ...Cetelerve gangsterler bir araba sürücüsünün (özellikle bayanlar) arabasini durdurup ve issiz kimsesiz yerde de olsa arabasindan inerek yardim saglayacak taktikler bulmakta çok ustalar.
"Yerel polisin raporuna göre bazigangsterlerin tercihen kullandiklari yöntem de, bir araba koltuguna yapay bir bebeği oturtmak ve issiz yol kenarina terketmek...ve -kuskusuz- bir bayanin "terkedilmis" bebegi görmeden yola devam edemiyecegi umuduyla".
"Ya bir orman kenari, ya da otlari uzamis çimenliklerden geçen yollara birakiyorlar.Arabasindan inen sürücü -kazara bir bayan- ormana sürüklenir, dövülür, cinsel tecavüze ugrar, acimaksizin da ölüme terkedilir.
Bu sanssiz, bir erkekse yiyecegi dayagi tasavvur edemezsiniz, üstünde kiymetli ne varsa hepsi alinir, o da yine ölümle ödüllendirilir (!)
Hiçbir hal ve sebeple asla durmayin!!!
Hemen 155 (polis numarası) telefon edin.
> > VE,"NE GÖRDÜĞÜNÜZÜ, NASIL OLUŞTUĞUNU DÜŞÜNÜNÜN, ANIMSAYIN, SAKIN YAVAŞLAMAYIN ve yolunuza devam edin.
SIK GÖRÜLEN BASKA BIR SENARYO : "Eğer akşam üzeri arabanızla gezinti yapıyorsanız, aniden arabanın camınaYUMURTALAR atıldıysa, arabanızı kontrol için de olsa
SAKIN DURMAYIN VE CAM SİLECEKLERİNİ ÇALISTIRMAYIN, NE CAM SİLECEK SIVI, NE DE SU İLE YIKAMAYIN;
ÇÜNKÜ YUMURTALARA YAPIŞKAN BİR MADDE SÜRÜLMÜŞ OLDUĞUNDAN ÖN CAM %90 GÖRÜNMEZ HALE GELİR.
İSTER İSTEMEZ ARABADAN ÇIKMAK ZORUNDA KALIRSINIZ VE CANİLERE YEM OLURSUNUZ.
İŞTE KULLANDIKLARI BELLİ BAŞLI TEKNİKLER.
LÜTFEN AİLENİZİ VE DOSTLARINIZI BİLGİLENDİRİN.
BU İLETİYİ YAZIŞTIKLARINIZLA PAYLAŞIN LÜTFEN
ÇOCUKLARA GÜNDE ÜÇ CEVİZ Prof. Dr. Yayar Akça, insan vücudunda gümüşü kullanan tek organın beyin olduğunu belirterek, ´´Bu açıdan gümüş içeren ceviz, özellikle çocukların zeka gelişiminde büyük rol oynuyor´´ dedi.
Üretiminin az olması nedeniyle yüksek fiyatının da etkisiyle ceviz tüketiminin az olduğuna dikkati çeken Akça, böylesine önemli bir ürünün ülkedeki çocukların önemli bölümü tarafından tüketilemediğini bildirdi. Akça, cevizin insan sağlığı ve beslenmesinde çok önemli bir yer tuttuğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: ´´Özellikle kış aylarında en önemli enerji kaynaklarından biri olan cevizin 100 gramından 700 kilokalori enerji elde edilebiliyor. Mineral, protein, vitamin ve yağ açısından oldukça zengin bir ürün. Halen üzerinde ciddi araştırmalar yapılıyor. Kolesterolü düşüren, tansiyonu düzenleyen, kalp ve damar sağlığı açısından büyük faydaları bulunan cevizin en önemli özelliği zekayı geliştirmesi. Beyin ve ceviz, şekil açısından olduğu kadar içerik olarak da çok benziyorlar. İnsan vücudunda gümüşü kullanan tek organ beyindir. Bu açıdan gümüş içeren ceviz, özellikle çocukların zeka gelişiminde büyük rol oynuyor.´´ –GÜMÜŞ BEYİNDEKİ BİLGİ ALIŞVERİŞ HIZINI ARTIRIYOR – ´´Cevizdeki gümüşün, beynin sağ ve sol tarafındaki bilgi alışverişinin hızını artırdığını´´ belirten Akça, ´´Fazla ceviz tüketenlerde zeka gelişiminin yüksek olduğu bir gerçek. Özellikle Türkiye´deki cevizler, gübreleme ve ilaçlama olmadığı için tamamen organik. Bu açıdan da Türkiye´de üretilen cevizlerin insana en küçük bir zararı yok´´ dedi. Akça, cevizin çocukların beslenmesine mutlaka girmesi gereken çok önemli bir ürün olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: ´´Sağlıklı ve zeki bir nesil için okullarda sadece süt değil çocukların ceviz, badem ve fındık tüketmesi de sağlanmalı. Her sabah, bir ilköğretim çocuğu masaya oturduğunda mutlaka 3 ceviz içi yemeli. Bu tüketim badem ve fındık gibi ürünlerle desteklenmelidir.´´ Yetişkinlerin ise günde 5 ceviz içi yemelerini öneren Akça, ´´Dünyanın en iyi kalpçileri mutfağa 5 ceviz girmesini öneriyor. Ceviz üretimini ve tüketimini artırmamız gerekiyor. Sağlıklı bir gelecek için cevize daha büyük önem vermeliyiz. Gelişmiş ülkeler, sabah kahvaltısında ceviz tüketiyor. Dondurmalarında bile ceviz kullanıyorlar´´ diye konuştu
3 Şubat 2011 Perşembe
700 YILLIK ALTIN ÖĞÜT
|
1 Şubat 2011 Salı
Af Makamına ..
kan çiçekleri açtıran bir ayrılık var üzerimde gitgide uzayan bir yalnızlık, gitgide kısalan bir hayat ucundan tutsam, elimde kalıyor ve her şey bayat. . . ne zaman ki, sesime çığlık serserisi bir sessizlik dağıtırım yıkılır boran bir kahraman gibi şehrimin en ucube köşesi içimin aydınlıkları hep gözlerinin karasıyla karardı ve bir çılgınlık yapmak istercesine, beni sersefil bir yoklukla bıraktı şehrin, bütün ağırlıksızlığıyla üstüme çullandı. . . gölgelenmemiş sözlerim vardı oysa ve dipdiri duruşları, ellerimin ne zaman bir yazmak sunsam önlerine can dediklerimin orada başlıyordu ağlamaklı hallerim ve bir o kadar yalnızlıktan sıyrılmıştı kimsesizlikten kaçan herhangi bir menzilim. . . yormasın hayat seni, ben yanımdan bak alışıyor saçlarım nefesinin kasırgasında savrulmaya ve alışıyorum sen yanımdan soğutulmaya kirpiklerinden en son ne zaman bir aydınlık bırakmıştın gözbebeklerime!? çok yüksekten düşürdün beni, tutunamayanları giydim üstüme ve hangi gökyüzüne daldırdıysam köşe başındaki müebbetlerimi hiçbiri sen gibi mavi sar/a/madı acıyan yamalı yüreğime. . . sevdiğini sandığım ve çocukların içimin oyasında türküler yuvarladığı o an’lar ne kadar geride kaldı, hayatımın içinde kıvrılıp uyuyan –ben’li geçmiş zamanlar ayazımla yakardım, gecelerin aydınlığa devrilişini o kadar ki nefessiz kalmak gibi bir lüksüm vardı, gidişinden emanet ve bizde emanete hıyanet, ömrün cehennem niyazlarıyla süslenmesi demek. . . susmanın ‘güzel’ olduğu vakitler benden çoktan geçti ’emir’ için susmaktır dilimin vaziyeti gözlerimde, yağmur sonrası ıslanmış bir kara şehir dizlerimde, öylece ve sessizce iliklenmiş bir titreme nöbeti aklım oynaşır ve düşünmek diye bir şey kalmaz, her şey ezberleşir. . . kuşandığım ışıksız dil,bakışsız görüş,ah’sız bekleyiş ve dua’lı bir terk ediş ne’m kalsın ömründen ömrüme sağanak sağanak ayaklarımdaki adımlar sayamayacak kadar kısalmış ve yürümelerim adabsız artık yolların secdesinde söylesene gülüşüm, bir kez daha dolansan yüzümün çizgilerinde neye yarar ki artık!? gidişlerim ard’sız kalmış. . . bu son yol’lanışım değildir, belli bir kez hangi can, bir kez ölmüşte diriltilmemiş bin kez can çekişsin azmiyle!? fecr bir vakitten karanlık fer’ler uğurla közlerime içimin kurutulmuş bir gül çehresi kaldı son’undan merhametsizim kendime ve sabır ile dönmüyor gönlümün çarkı cihan uğurluyor beni kendi elleriyle ölüme değil ölümlü bir denklemin tam içine kendime veriyor beni sadece kendime özümle sözleşeyim de dökeyim varlığımı yürütüldüğüm ince çizgiye ve yumayım çehresini bütün ömrümdekilerin ve yine susak kalayım aşk’tır beni çağıran diye diye. . . . .!! Zeynep Özge Yazıcı